zayıflamak
1zayıflamak — nsz Zayıf duruma gelmek Paşa, kendisini görenleri tanımayacak kadar zayıflamıştı. Ö. Seyfettin …
2vücuttan düşmek — zayıflamak …
3MUKAVERE — Zayıflamak …
4NAHŞ — Zayıflamak …
5TEHELLÜS — Zayıflamak …
6kewremek — zayıflamak; gevşemek III, 41, 282bkz: kefremek, köwremek, kilfremek …
7çirozlaşmak — nsz 1) Uskumru, yumurtasını atarak zayıflamak 2) mec. Çok zayıflamak …
8bitmek — 1. nsz, er 1) Bitki, tüy, saç vb. şeyler çıkıp yetişmek Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda? F. R. Atay 2) Beklenmedik zamanda ortaya çıkmak Aynı anda sahnenin her yerinde birden bitiyor, bir şarkıcıdan çok bir göz bağcıya benziyordu.… …
9bozulmak — nsz 1) Bozma işine konu olmak Pazarlık bozulur, nişan bozulur, makine bozulur, mal bozulur. B. Felek 2) Yiyecek kokmak, yenilemeyecek duruma gelmek, ekşimek Et bozulmuş. 3) Dağılmak, bozguna uğramak Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez den… …
10cılızlaşmak — nsz 1) Zayıf ve güçsüz düşmek, zayıflamak 2) Basitleşmek, değersizleşmek, önemsizleşmek 3) mec. Gücünü, değerini yitirmek …