zarar görmek
1zarar görmek — kötü sonuca uğramak Usulleri, kaideleri bozanların zarar görecekleri muhakkaktı. Ö. Seyfettin …
2zarar — is., Ar. żarar Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat Aldığı günlerde iyi para getiren oteli zararla kapatmaya başlamışlar. M. Ş. Esendal Birleşik Sözler akıllara zarar akla zarar manevi… …
3hasara uğramak — zarar görmek, yıkılmak, harap olmak Bir lokomotifle iki vagon hasara uğramışlar. A. İlhan …
4mutazarrır — (A.) [ رﺮﻀﺘﻡ ] zarar gören. ♦ mutazarrır olmak zarar görmek …
5donmak — nsz, ar 1) Sıvı, soğuğun etkisiyle katı duruma gelmek, buz tutmak 2) Yaşamını yitirmek, soğuktan ölmek Donmak üzere olan insanların tatlılığını içimde duymaya başladım. S. F. Abasıyanık 3) Çok üşümek 4) Bitki soğuktan zarar görmek, yararlanılmaz… …
6zedelenmek — nsz 1) Vurma, çarpma, delme sonucu berelenmek, ezilmek 2) Zarar görmek …
7ağır kayba uğramak — maddi ve manevi büyük zarar görmek …
8ağır yara almak — 1) kavgada veya savaşta önemli ölçüde zarar görmek 2) bir olayda beklenmeyen sıkıntılı ve olumsuz bir duruma düşmek …
9işin ucu birine dokunmak — o işten dolaylı olarak zarar görmek …
10komploya kurban gitmek — komplo yoluyla zarar görmek …