yulaf
1yulaf — is. bot. At yemi kimi istifadə edilən, habelə dənindən yarma hazırlanan dənli bitki. Yulaf samanı. Yulaf əkini …
2yulaf — is., bit. b., Rum. 1) Buğdaygillerden, en çok hayvan yemi olarak yetiştirilen otsu bitki (Avena sativa) 2) Bu bitkinin tanesi Birleşik Sözler yulaf unu çayır yulafı …
3yulaf unu — is. Kurutulmuş yulaf tanelerinin öğütülmesiyle elde edilen un …
4ALLAF — Yulaf satan kimse …
5MA'LUFE — Yulaf verilen davar …
6yulaflıq — is. Yulaf əkilmiş yer, yulaf əkini …
7başak — is., ğı 1) Arpa, buğday, yulaf vb. ekinlerin tanelerini taşıyan kılçıklı başı Toprak üstünde ne tütün fidanı ne buğday başağı bırakmışlar. A. Ş. Hisar 2) hlk. Tarlalarda, bağlarda dökülmüş veya tek tük kalmış olan ürün Birleşik Sözler salkım… …
8buğdaygiller — is., ç., bit. b. Bir çeneklilerden, örneği buğday, yulaf, arpa, pirinç, çavdar, mısır, ayrık ve çayır otları, kamış, bambu olan, çiçekleri başak durumunda büyük bir bitki familyası …
9cin — 1. is., İng. gin Buğday, arpa, yulaf vb.nden elde edilen ve ardıçla kokulandırılan bir tür alkollü içki, ardıç rakısı Birleşik Sözler cin darısı cin mısırı 2. is., din b., Ar. cinn 1) Dinî inanışa göre duyularla kavranamayan, insanlar gibi irade… …
10tahıl — is., Ar. daḫl Buğday, arpa, mısır, yulaf, çavdar, pirinç vb. hasat edilen ürünler ile tohumlarının genel adı, hububat Birleşik Sözler tahıl ambarı tahıl yemi …