yukardan
1yukardan aşşa — yukarıdan aşağıya …
2İNHİVA — Yukardan aşağı düşme …
3bizzat — zf., Ar. bi ẕ ẕāt Doğrudan doğruya kendisi Vaziyeti yukardan ve bizzat takip etmek lazım geldi. Atatürk …
4buyurgan — sf. 1) Sık sık buyruk veren, buyruk verir gibi konuşan Karısının buyurgan bilgiçliğine, yukardan ilgisine katlanabilmesi, artık son derece güç. A. İlhan 2) mec. Kesin hüküm bildiren Tümceyi sonlandıran buyurgan nokta yerine, sorulara açık,… …
5MÜNZEL(E) — (Nüzul. den) İndirilmiş, yukardan aşağıya kısım kısım inmiş olan …
6NÂZİL — (Nüzul. dan) Nüzul eden, inen, yukardan aşağıya inen, bir yere konan. Bir yerde konaklayan …
7SUKUT — Düşme. Yukardan aşağıya birden iniverme. * Değerini kaybetme. Bozulma. * Devrilme. * Mahvolma. * Ahlâk bakımından alçalma. * Büyük bir vazifeden ayrılma. * Sarkma. * Çocuğun eksik veya ölü olarak doğması …