yolculuk etmek
1yolculuk etmek — bir yerden başka bir yere gitmek …
2yolculuk — is., ğu 1) Ülkeden ülkeye veya bir ülke içinde bir yerden bir yere gidiş veya geliş, gezi, seyahat, sefer Ertesi gün başladı gün doğmadan yolculuk. F. N. Çamlıbel 2) Bu gidiş gelişte geçen süre 3) Herhangi bir taşıtla bir yere gidip gelme… …
3sefer etmek — gezmek, gezinti yapmak, yolculuk etmek Ne hoş, ey güzel Tanrı m, ne hoş / Maviliklerde sefer etmek O. V. Kanık …
4seyahat etmek — uzak yerleri gezerek görmek, yolculuk etmek Seyahat etmenin ilk defa olarak büyük bir faydasını gördüm. H. C. Yalçın …
5helak etmek — 1) öldürmek, ortadan kaldırmak 2) mec. aşırı derecede yormak, bitkin duruma getirmek Bu yolculuk bizi helak etti …
6tabir etmek — 1) yorumlamak Sana yolculuk, millete de şenlik var, diye tabir etti. R. E. Ünaydın 2) söz ile anlatmak …
7gitmek — e, der 1) Bir yere doğru yönelmek 2) den Bir yerden veya bir işten ayrılmak 3) Çıkmak, ulaşmak Bu yol nereye gider? 4) Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak Her gün çalışmaya gidiyor. 5) nsz Sürmek, devam etmek Ama böyle… …
8posta — is., İt. posta 1) Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup ve emanetlerin tümü Eşyalarımı ilk posta ile bir denk yapıp İstanbul a gönderdim. Ö. Seyfettin 2) Genellikle bu emanetleri götüren taşıt 3) Bu emanetleri toplayan ve dağıtan… …
9sefer — is., Ar. sefer 1) Yolculuk Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden / Nice seneler geçti dönen yok seferinden. Y. K. Beyatlı 2) Kez, yol, defa Bu sefer ben söylüyorum, tekrar ediyorum. R. H. Karay 3) ask. Genellikle ülke dışına yapılan askerî… …
10seyahat — is., ti, Ar. siyāḥat 1) Yolculuk Her zamanki seyahat hatıralarını anlatmaya başladı. P. Safa 2) Gezi Birleşik Sözler seyahat acentesi seyahatname iş seyahati Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller seyahat etmek …
- 1
- 2