yememek

См. также в других словарях:

• murt yememek — yükseklerden uçmak, burnu büyük olmak Engin dallardan murt yemezdi. Onun alacağı kız ya çok zengin ya da tanınmış bir aileye mensup olmalıydı. O. Kemal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• gam yememek — tasa etmemek, kaygılanmamak, üzülmemek Şu anda bile ölsem gam yemem. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• gözü yememek — (bir işi) bir işi yapacak güç ve yeteneği kendinde bulamamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• gam — 1. is., Ar. ġamm Tasa, kaygı, üzüntü Bana derler gam yükünü sen götür / Benim yük götürür dermanım mı var? Karacaoğlan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gam çekmek gam yememek 2. is., müz., Fr. gamme Sekiz notanın kalın sesten inceye veya… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• murt — is., bit. b., Far. mūrd Mersin ağacının yazın olgunlaşan, bezelye büyüklüğünde, morumsu siyah, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan meyvesi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller murt yememek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• sıskalaşmak — nsz Sıska duruma gelmek Yememek herkesin elinden geldiği için sıskalaşmak revaç buldu. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• revaç bulmak — geçerli ve değerli sayılmak Yememek herkesin elinden geldiği için sıskalaşmak revaç buldu. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• ağzına almamak — 1) söz konusu etmemek, anmamak, söylememek Oğulları Amerika ya kaçtığından beri karı koca ismini bile ağızlarına almıyorlardı. Ö. Seyfettin 2) yememek, içmemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• ağzına bir şey (veya çöp veya lokma) koymamak — hiçbir şey yememek Ali Usta bu nefis kuzudan değil, öbür yemeklerden bile ağzına bir lokma koymadı. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

• dilini değdirmemek — hiç yememek veya içmemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük