yemek salonu
1yemek salonu — is. Yemek odası Apartman kapısından içeriye girince küçük bir yemek salonu göze çarpıyordu. S. F. Abasıyanık …
2yemek — 1. is., ği 1) Yemek yeme, karın doyurma işi Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni. N. Cumalı 2) Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam 3) Günün belli saatlerinde yenilen besin Yemek ya kahvaltıda ya da yemekte yenir. Arada bir …
3yemek odası — is. Yemek yenilen oda, yemek salonu, salamanje …
4salon — is., Fr. salon 1) Bir evde konukları ağırlamakta kullanılan en geniş oda Hasta alt kattaki salona kadar gitti ve bir kanepenin üstüne düştü. P. Safa 2) Toplantıların, kutlamaların, gösterilerin yapıldığı geniş yer Düğün salonu. Konferans salonu.… …
5Kadıköy — See Kadikoi for the village on the Crimean peninsula, in Ukraine. Kadıköy (known as Chalcedon in antiquity) is a large and populous cosmopolitan district on the Anatolian side of Istanbul, Turkey, on the shore of the Sea of Marmara, facing the… …
6boşaltma — is. Boşaltmak işi Bir yandan hizmetçiler yemek sofrasını sökerek büyük bir salonu boşaltmaya çalışıyorlardı. H. C. Yalçın Birleşik Sözler boşaltma havzası hava boşaltma makinesi …