yemek odası
1yemek odası — is. Yemek yenilen oda, yemek salonu, salamanje …
2yemek — 1. is., ği 1) Yemek yeme, karın doyurma işi Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni. N. Cumalı 2) Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam 3) Günün belli saatlerinde yenilen besin Yemek ya kahvaltıda ya da yemekte yenir. Arada bir …
3yemek salonu — is. Yemek odası Apartman kapısından içeriye girince küçük bir yemek salonu göze çarpıyordu. S. F. Abasıyanık …
4beslenme odası — is. Anaokulu, ilköğretim okulu vb. eğitim kurumlarında yemek yenilen yer …
5oda — is. 1) Evin veya herhangi bir yapının oturma, çalışma, yatma gibi işlere yarayan, banyo, salon, giriş vb. dışında kalan, bir veya birden fazla çıkışı olan bölmesi, göz Hâlâ kapısı aralık duran odaya doğru koştu. S. F. Abasıyanık 2) Serbest meslek …
6MAT'AM — (C.: Matâim) Yemek yenilecek yer. Yemek odası …
7görgüsüz — sf. Görgüsü olmayan Mağazalar, görgüsüz yeni zenginlerin zevklerine uygun, yemek odası takımları ile doldurmuşlardır vitrinlerini. N. Cumalı …
8maun — is., bit. b. 1) Tespih ağacıgillerden, Hindistan ve Honduras ta yetişen büyük bir orman ağacı, akaju (Swietenia mahagoni) 2) Bu ağacın parlak kırmızımtırak renkte, sert ve iyi cilalanan kerestesi 3) sf. Bu keresteden yapılan Parası olsa o deminki …
9salamanje — is., Fr. salle à manger Yemek odası …
10HURDENGÂH — f. Yemek odası …
- 1
- 2