yemek
1yemek — yemek, yeylp telef etmek, I, 55, 66, 79, 88, 116, 318, 323, 342, 343, 504; I I, 69,70. 311; III, 9, 16, 31, 67, 146 …
2yemek — 1. is., ği 1) Yemek yeme, karın doyurma işi Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni. N. Cumalı 2) Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam 3) Günün belli saatlerinde yenilen besin Yemek ya kahvaltıda ya da yemekte yenir. Arada bir …
3yemek masası — is. Üzerinde yemek yemek amacıyla kullanılan masa …
4yemek odası — is. Yemek yenilen oda, yemek salonu, salamanje …
5yemek salonu — is. Yemek odası Apartman kapısından içeriye girince küçük bir yemek salonu göze çarpıyordu. S. F. Abasıyanık …
6yemek yemek — karın doyurmak Yemek yerken içtiğim iki şişe su, bir ter seli hâlinde ensemden boynuma doğru akıyordu. E. Bener …
7yemek borusu — is., anat. 1) Besinleri ağızdan mideye ulaştıran kasla çevrili zarsı kanal 2) ask. Yemek vaktini bildirmek için çalınan boru …
8yemek duası — is. Yemek yedikten sonra Allah a şükretmek için edilen dua …
9yemek listesi — is. Yemek yenilecek yerlerde mevcut yemekleri gösteren liste …
10yemek çıkarmak — ağırlamak için yemek sunmak …