yemek
61emek olmadan yemek olmaz — yaşayabilmek, harcayabilmek için çalışıp kazanmak gerekir anlamında kullanılan bir söz …
62halt yemek — tkz. halt etmek On beş yaşında bu haltları yerse yirmi yaşına geldiği zaman ne yapacak? R. N. Güntekin …
63iğne yemek — iğne olmak Sonunda doktorların ısrarıyla bir sürü kuduz iğnesi yedi. R. Erduran …
64rüşvet yemek — bir işi yapmak için birinden rüşvet almak …
65tekme yemek — 1) birinin ayağından darbe almak 2) ihanete uğramak Bu sefer de heriften bir tekme yersen bir daha belini doğrultamazsın. M. Ş. Esendal …
66vurgun yemek — vurgun sonucu ölmek veya sakat kalmak …
67gol yemek — topun kendi kalesine girmesine engel olamamak …
68haram yemek — toplumun gelenek ve göreneklerine veya dinî kurallarına aykırı olarak bir şeyi kendi yararına kullanmak, sahiplenmek …
69hüküm yemek — mahkûm olmak Üsküp ün ceza mahkemesinde on beş sene hüküm yedi. Y. K. Beyatlı …
70kaymağını almak (veya yemek) — (bir şeyin) bir şeyin en büyük payını, kârını ele geçirmek …