Перевод: с русского на все языки
yapabilir
Ничего не найдено.
Попробуйте поискать во всех возможных языках
или измените свой поисковый запрос.
См. также в других словарях:
kapalı — sf. 1) Kapanmış olan, açılmamış, mestur, açık karşıtı 2) Geçilmez durumda olan 3) Çalışma süresi sona ermiş (iş yeri) 4) Başı örtülü (kadın) 5) Açık ve kesin söz kullanmadan söylenen, müphem 6) Gizli, saklı Meclisler, iç tüzük hükümlerine uygun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapalı oturum — is., huk. Gizli celse Türkiye Büyük Millet Meclisi ... kapalı oturumlar yapabilir... Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurumlanmak — nsz 1) Gururlanarak kasılmak Oysa parlak bir evlilik yapabilir; hizmetçilerine, gündelikçilerine kurumlanabilirdi. S. İleri 2) Kurum (I) tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
atlıya saat olmaz — elinde bol imkânlar olan kimse, uzun bir süre içinde yapılabilecek işi çok kısa bir zamanda yapabilir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kork Allahtan korkmayandan — Tanrı dan korkmayan kimse, insana her türlü kötülüğü yapabilir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
serserilik yapmak (veya etmek) — serseri tavrında davranmak, çevreye rahatsızlık vermek Serserilik yapabilir, atılgan, dövüşken, gözünü budaktan sakınmaz cinsten adam istemiyorlar. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
ummadığın taş baş yarar — küçük veya önemsiz şeyler de çoğu kez büyük etkiler yapabilir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
iyiliğe iyilik her kişini kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kârı — iyiliğe karşı iyiliği herkes yapabilir, önemli olan kötülüğe karşı iyilik yapabilmektir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
sırtından bıçaklamak — ihanet etmek Arkadaşların birbirini sırtından bıçaklaması doğru değil. Bunu ancak düşmanlar yapabilir. S. Dölek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bal ile kaymak yenir ama her keseye göre değil — güzel yemeyi, güzel giymeyi, güzel eşya kullanmayı herkes ister ama bunları ancak parası bol olanlar yapabilir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
her telden çalmak — 1) her çeşit işi yapabilir durumda olmak 2) birçok konuda bilgisi olmak Senin anlayacağın, her telden çalıyor benim çocuklar. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük