yapağı
1yapağı — (Ağdam, Balakən, Bolnisi, Borçalı, Füzuli, Gədəbəy, Xocavənd, Karvansaray, Qax, Qarakilsə, Qazax, Quba, Şəki, Zaqatala) bax yapağ. – Yapağı yaxşıdı, nəqqərtənə yaxşı parça var, yapağıdan çıxır (Xocavənd); – Yapağı yaz yununa de:rix’, yapağı keçə… …
2yapağı — is. İlkbaharda kırkılan koyun tüyü, yapak …
3şib — yapağı, bürüncük, bir nevi kumaş …
4yañzatmak — saklanması gerekeni söyletmek, ikrar ettirmek II, 359bkz: yañramak değirmi olan herhangi bir şey III, 3 § yap yarmak; değirmi para, sağ para, II I, 3 yapağı III, 3 § yung yap; yün yapağı III, 3 hile, al III, 142, 159bkz: al, yup …
5avarya — is., tic., İt. avaria 1) Bir deniz yolculuğunda geminin veya yükünün gördüğü zarar 2) Çeşitli sebeplerle dayanıklılığını ve esnekliğini kaybetmiş yapağı ve yün …
6güve — is., hay. b. Kurtçuğu deri, yapağı, yünlü kumaş ve dokuma yiyen pul kanatlılardan bir böcek (Tine pellionella) Birleşik Sözler arpa güvesi buğday güvesi petek güvesi zeytin güvesi …
7iskarto — is., İt. scorto Yapağı kırıntısı …
8keçe — is. 1) Yapağı veya keçi kılının dokunmadan yalnızca dövülmesiyle elde edilen kaba kumaş Belki on aile keçelerden, kilimlerden çergelerini meyve ağaçlarının altlarına kurdular. Ö. Seyfettin 2) sf. Bu kumaştan yapılmış olan Keçe çadırların içi… …
9yapağıcı — is. Yün ve yapağı alıp satan kimse, yapakçı …
10yapak — is., ğı Yapağı …
- 1
- 2