varlığını sürdürmek

  • 1yaşamak — nsz 1) Canlılığını, hayatını sürdürmek Hiçbir şey yaşarken daha önemli değildir. A. İlhan 2) Sağ olmak Deden yaşıyor mu? 3) Varlığını sürdürmek Balıklar suda yaşar. 4) Oturmak, eğleşmek Köyde yaşamak. Şehirde yaşamak. 5) Geçinmek Bu kazançla… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 2besin — is. 1) Yenilebilir, beslenmeye elverişli her tür madde, azık, gıda 2) mec. Yaşamak, varlığını sürdürmek için gerekli şey Birleşik Sözler yedek besinler …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 3durmak — nsz, ur 1) Hareketsiz durumda olmak Motorlu su taşıtlarından biri de kanal rıhtımının tam bizim önümüze düşen bir noktasında demir atmış duruyordu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) İşlemez olmak, çalışmamak Bileğimdeki saat durmuş. A. Gündüz 3) Bir yerde… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 4gelmek — den, e, nsz, ir 1) Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak Gurbetten gelmişim yorgunum, hancı. B. S. Erdoğan 2) Geriye dönmek ... adamı Ödemiş ten aldım geldim, her masrafını çektim. N. Cumalı 3) Oturmaya, ziyarete gitmek Dün akşam amcamlar bize geldi.… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 5tütmek — nsz, er 1) Duman veya buhar çıkarmak Dumanı tütmekte olan bir vapuru görerek artık yerine dönmeyi akıl etti. H. Taner 2) Dumanı geri vermek Kahvelerin içi tüten ocakla göz gözü görmez bir hâldeydi. S. F. Abasıyanık 3) mec. Yaşamak, varlığını… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 6hayat geçirmek — yaşamak, varlığını sürdürmek ... gayet parlak ve kibar bir hayat geçiriyordu. Ö. Seyfettin …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 7kalmak — nsz, ır 1) Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı. T. Buğra 2) Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak Arabada yalnız dört çocuk kalmıştı. O. C. Kaygılı 3) de Konaklamak, konmak Hemen… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük