vakit kaybetmeden

  • 1vakit kaybetmeden — zf. Hemen, derhâl …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 2vakit — is., kti, Ar. vaḳt 1) Zaman Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek te. Y. K. Beyatlı 2) Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler Yemek vakti. Şimdi bunun vakti değil. 3) Çağ Vaktin bilginleri. 4) Belirlenmiş olan zaman Kâhya vakit… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 3kaybetmek — i, der, Ar. ġayb + T. etmek 1) Yitirmek Kadın o kadar kan kaybetmiş ki az daha ölecekmiş. M. Ş. Esendal 2) Yenik düşmek, yenilmek Savaşı kaybetmek. Bahsi kaybetmek. 3) Para bakımından zarara girmek Hesapta bu binlerce lirayı kaybetmek ihtimali… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 4DERHAL — f. şimdi, hemen, bu anda, vakit kaybetmeden …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük