vakit
91oyalamak — 1. i 1) Belirli bir süre birinin dikkat ve ilgisini başka bir şey üzerine çekmek, meşgul etmek Gazino varmış / Denize karşı / Beni oyalarmış / Dükkânlarıyla çarşı. B. Necatigil 2) Vakit kazanmak için aldatmak 3) Eğlendirmek, hoşça vakit geçirtmek …
92oyalayıcı — is. Vakit geçirmeye yol açan, eğlendiren, hoş vakit geçirten kimse …
93oynamak — nsz 1) Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor. H. R. Gürpınar 2) Herhangi bir tutku, ilgi vb. sebeple bir şeye kendini vermek Babalar çocuklarının yanında rakı içer,… …
94saat — is., ti, Ar. sāˁat 1) Bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası Karabalçıklı çiftliği kasabadan sıkı yürüyüşlerle bir saat çeker. R. N. Güntekin 2) Vakit, zaman Oyuncular meyus olmayarak gene saati… …
95yalaz — is., hlk. Alev Hâlâ parıldayan hafif bir yalaz aydınlığında eşyalar vakit vakit olduğundan daha fazla büyüyüp küçülüyor. P. Safa Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yalaz yalaz yanmak …
96öd — duvarda ve ağaçta delik, I, 31bkz: öt zaman, vakit; mevsim, hava I, 44, 330, 353; II, 77, 101; III, 125bkz: öd sığır, öküz, I, 45, 346bkz: ud, ud öz, kendi. f, 243 öd zaman, vakit I …
97AHYAN — (Hin. C.) Arasıra. Vakit vakit. Vakitler. Zamanlar …
98AYİNE-İ EHADİYET — Ehadiyetin ayinesi. Cenab ı Hakk ın ekser isimlerinin tecellisine mazhar olan şey.(Hayat birşeye girdiği vakit, o cesedi bir âlem hükmüne getirir; cüz ise küll gibi, cüz iye dahi külli gibi bir câmiiyyet verir. Evet hayatın öyle bir câmiiyyeti… …
99DEMBEDEM — f. Bazan. Vakit vakit. Arasıra …
100META — Ne vakit? Ne zaman? mânasında olup, mutlak ve mübhem vakit edatıdır. Bazan Min harfi i cerri yerinde ve suâl için de kullanılır …