uyuyan
21uyku tulumu — is. 1) Uyurken içine girilen tulum biçimindeki yatak 2) mec. Çok uyuyan kimse …
22uykucu — is. Uykuyu seven, çok uyuyan kimse …
23uykusu ağır — sf. Uyurken kolayca uyanmayan, derin uyuyan (kimse), uykusu derin Kızcağızın uykusu ağır olduğundan başında top atsalar uyanmazmış. H. Taner Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller uykusu ağır olmak …
24uyumak — nsz 1) Uyku durumunda olmak 2) İlaç etkisiyle ağrı duymayacak kadar derin uykuya dalmak Hasta uyuyunca ameliyata alınacak. 3) mec. İşlem görmemek, durgun kalmak, el sürülmemek Bu eski gururu ta canevinde uyurmuş meğer. T. Buğra 4) mec.… …
25uyur — sf. 1) Uyuyan 2) Durgun (su) Birleşik Sözler uyurgezer uyur göz uyur uyanık …
26ücra — sf. Çok uçta, kenarda veya uzakta bulunan İşte, Marmara nın uzak ve ücra bir köşesinde uyuyan bu küçük nahiyeciğe hürriyet böyle geldi. M. Ş. Esendal …
27tavuk gibi — erken yatıp uyuyan …
28hufte — (F.) [ ﻪﺘﻔﺧ ] uyuyan, uyumuş …
29nâim — (A.) [ ﻢﺋﺎﻥ ] uyuyan …
30oyanıqlıq — bax oyaqlıq. <Cəmil bəy:> Hər uyuyan oyandığı zaman başı ucunda sənin kimi bir mələk görəcəyini düşünsəydi, şübhəsiz, uyumağı, oyanıqlığa tərcih edərdi. H. C …