uyumak
1uyumak — nsz 1) Uyku durumunda olmak 2) İlaç etkisiyle ağrı duymayacak kadar derin uykuya dalmak Hasta uyuyunca ameliyata alınacak. 3) mec. İşlem görmemek, durgun kalmak, el sürülmemek Bu eski gururu ta canevinde uyurmuş meğer. T. Buğra 4) mec.… …
2kalıp gibi uyumak — kımıldamadan uzun ve derin bir uyku uyumak …
3üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi uyumak — çok derin uyumak Aldım eve getirdim kuşu. Başka zaman olsa üzerime ölü toprağı serpilmiş gibi uyurdum. Gece uyku girmedi gözüme. Arada bir uyanıp kuşa baktım. T. Dursun K …
4sütçü beygiri gibi ayakta uyumak — çok tembel ve miskin olmak …
5ayakta uyumak — aşırı dalgın, şaşkın veya yorgun olmak …
6FAK'E — Uyumak …
7MÜRAKADE — Uyumak …
8yüreği geçmek — uyumak …
9uykuya yatmak — uyumak için yatmak …
10ohlamak — uyumak, tenevvüm etmek …