uydu
11Türksat — ist der Name einer Reihe von türkischen Kommunikationssatelliten. Betreut werden diese von Aerospatiale und der unter dem Namen der Satelliten auftretenden Firma Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme A.Ş., häufig verkürzt zu Turksat A.S..… …
12kent — is., Soğd. 1) Şehir Paris gibi bir kentte, bu hatırlamalar, karamsarlığa sürükler insanı. N. Cumalı 2) esk. Site Birleşik Sözler kent soylu kentler arası ana kent başkent çadır kent …
13oturmak — e 1) Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek Bir sandalyenin üzerinde oturmuş, önüne bakıyordu. S. F. Abasıyanık 2) nsz Bu biçimde yerleştiği yerde kalmak Bakın, hikâye zordur, acımasız ve… …
14peyk — is., gök b., Far. peyk 1) Uydu 2) sf., mec. Bir başkasına bağımlılığı olan Peyk devletler. Birleşik Sözler suni peyk …
15suni peyk — is., gök b. Yapma uydu …
16uydulaşmak — nsz Uydu durumuna gelmek …
17uydulaştırmak — i Uydu durumuna getirmek …
18uyduluk — is., ğu Uydu olma durumu, peyklik …
19uymak — e, ar 1) Ölçüleri birbirini tutmak Ayakkabı ayağına iyi uydu. 2) Renk, biçim vb. yönünden birbirini tutmak, uygun düşmek Kravat ceketine uymuş. 3) Zevke, anlayışa uygun düşmek Sizin tutumunuz bizim görev anlayışımıza uyuyor. 4) Bir inanca, bir… …
20uzay istasyonu — is., gök b. Uzay çalışmalarının yapıldığı, içinde insanların yer çekimi olmayan ortamlarda çalışabildiği yapay uydu, uzay üssü …