turkish lira

  • 41haydi haydi — zf. 1) Kolaylıkla, rahatlıkla Onun yapabildiği işi sen haydi haydi yaparsın. 2) Olsa olsa, en çoğu Bu mala haydi haydi bin lira versinler …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 42için — e. 1) Amacıyla, maksadıyla Ukalalık yapmamak için bütün gayretine rağmen yine de o düşündüğünü yapmıştı. S. F. Abasıyanık 2) Neden ve sonuç belirten bir söz Hastanın uykuda olduğunu söylemesi sırf vakit kazanmak içindi. R. N. Güntekin 3) dan /… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 43iki buçukluk — is., ğu, esk. Kadınların süs için takındıkları, iki buçuk altın lira değerinde olan altın …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 44ikili — sf. 1) İki parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden iki tane bulunan İkili priz. İkili abajur. 2) İskambil, domino vb. oyunlarda iki işareti bulunan (kâğıt veya pul) 3) İki taraf arasında yapılmış İkili anlaşma. 4) is., müz. İki çalgı veya… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 45inmek — den, er 1) Yüksekten veya yukarıdan aşağıya doğru gelmek, çıkmak karşıtı 2) Bir taşıt veya binek hayvanından yere basmak Tramvayın ön tarafından hızla inerken, arkasından bir sesin bağırdığını gördü. P. Safa 3) Dağ, tepe vb. yüksek bir yerden… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 46kabadayı — is. 1) İyi dövüşen, korkusuz, kendine özgü namus kurallarının dışına çıkmayan kimse Ramazan, sertliği, zulmü ile ün salmış bir kabadayı idi. H. E. Adıvar 2) sf., mec. Yürekli Doğrusu kabadayı çocuktur. 3) hlk. Bir şeyin en iyisi, başta geleni… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 47kaçlık — sf., ğı Kilo, lira, metre, adet gibi ölçü anlatan nesnelerin hangisinden olduğunu belirten soru sözü Kaçlık paket istersiniz? …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 48kaime — is., esk., Ar. ḳāˀime 1) Buyruk, resmî kâğıt, ferman Mezat kaimesi. 2) Kâğıt para, kâğıt lira, kayme Atıf Bey cüzdanından çıkardığı bir reçeteyle bir beş liralık kaimeyi uzatarak... H. R. Gürpınar …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 49karşılık — is., ğı 1) Bir davranışın karşı tarafta uyandırdığı, gerektirdiği başka davranış, mukabele Haykırışlarına etraftan karşılık gelmiyordu. H. R. Gürpınar 2) Bir dildeki bir sözü başka bir dilde aynı anlamda karşılayan söz 3) Cevap, yanıt 4) Bir şey… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 50kesmek — i, er 1) Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak İpi kesmek. 2) Dibinden ayırmak Ağaçları kesmek. Dalları kesmek. 3) Düzgün parçalara ayırmak Eti kesmek. Patatesi kesmek. 4) Kesici bir araçla yaralamak Nasıl sol… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük