turkish lira

  • 21onluk — sf., ğu 1) On birimden, on parçadan oluşan 2) On üzerinden tam not alan Onluk bir öğrenci. 3) is., esk. On para, on kuruş, on lira veya on bin lira değerinde olan para Bir iki mecidiyenin arasına sıkışmış bir onluğu ararken arkadan bir araba… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 22TRL — Turkish Lira (Regional » Currencies) * Total Request Live (Community » Media) * Thru Reflect Line (Academic & Science » Electronics) * Telstra Research Laboratories (Business » Firms) * Toronto Reference Library (Community) * Total Renal Care… …

    Abbreviations dictionary

  • 23açmak — i, ar 1) Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek Kapıyı açan hizmetçi benim kadın olduğumu anlamadı. S. F. Abasıyanık 2) Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak Örtüyü açmaya mecburum. R. H. Karay 3) Engeli kaldırmak Karla kapanan yolu… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 24adam başı — zf. Adam başına Birlikte çalışırsanız adam başı yüz lira veririz …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 25adam başına — zf. Her bir bireye, her birine, kişi başına, adam başı Şunun şurasında alacağımız bir lira. Adam başına ne düşer ki? Hiç vermese ne olur yani? Aramızda cirmini paylaşırız gider. B. R. Eyuboğlu …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 26alım satım — is., tic. Satın alma ve satma işi, alışveriş Bir dükkân alım satımında beş lira hakkımızı yediler. H. R. Gürpınar Birleşik Sözler alım satım bürosu alım satım ofisi …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 27almak — i, ır 1) Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) i, den Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak Çocuğu okuldan aldı. 3)… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 28basılmak — 1. nsz Basma işine konu olmak veya basma işi yapılmak Basımevinde dizilip basılan dergi için sadece elli lira alır. S. Birsel 2. nsz Uygunsuz durumda yakalanmak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 29beşibirlik — is., ği Kadınların süs için takındıkları, beş altın lira değerinde olan altın, beşibiryerde, beşibirarada …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 30beşlik — sf., ği 1) Beşi bir arada olan Beşlik cezve. 2) Beş tane alabilen 3) is. Beş birimden oluşan para On milyonu iki beşlik yapınız. 4) is., esk. Beş para, beş kuruş veya beş lira değerinde olan akçe Birleşik Sözler dokuzaltmışbeşlik kırkbeşlik otuz… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük