topu topu
1topu topu — zm. 1) Tamamı, hepsi Bir o, bir ben zaten topu topu ikimizdik erkek olarak. H. Taner 2) zf. Aşağı yukarı, hemen hemen …
2topu — zm. Hepsi Sarf edilen gayretlerin topu, halkımıza turizmin önemini, yararlarını belletmeye yönelmiş görünüyor. N. Cumalı …
3topu atmak — argo 1) iflas etmek Biz kim oluyoruz ki veresiye verelim, iki günde topu atarız. M. Ş. Esendal 2) sınıfta kalmak …
4topu dikmek — 1) ayakla topu hızlı bir biçimde havaya doğru atmak 2) mec. ölmek …
5topu taca atmak — sp. 1) karşılaşmada topu yan çizgi dışına çıkarmak 2) mec. konuşulan konuyu saptırmak …
6topu — (Qazax) kiçik qazan …
7töpü — kar furtunası, buran …
8duvar topu — is., sp. Özel bir odada tek veya çift kişiyle oynanan, topu bir raketle duvardaki belirli bölgeye atıp dönüşte çizgilerle belirlenmiş oyun alanına düşürme esasına dayanan bir oyun …
9el topu — is., sp. Yedi veya on birer kişilik iki takım arasında yalnızca elle oynanan, topu karşı takımın kalesine atmaya dayanan oyun, hentbol …
10iftar topu — is. İftar zamanını bildirmek amacıyla atılan top Vakit akşamdı, iftar topu atılmış, elektrikler yanmıştı. B. R. Eyuboğlu …