tesadüfî
1tesadüfi — sf., Ar. teṣādufī Rastlantısal Sahifede tesadüfi bir fark bulunsa bu arızi farkı göremeyecekti. H. Taner …
2tesâdüfî — (A.) [ ﯽﻓدﺎﺼﺕ ] rastlantı eseri, rastgele …
3TESADÜFÎ — Rastgele. Tesadüf olarak. Tedbirsiz meydana gelmek suretiyle …
4Jeremiah Palecek — (born January 24 1978) is a blogger, painter and sound artist. He grew up in Bismarck, North Dakota. He attended the Lyme Academy College of Fine Arts, The Glasgow School of Art and received his BFA from The School of the Art Institute of Chicago …
5arızi — sf., esk., Ar. ˁāriżī 1) Sonradan olan, dıştan gelen 2) Geçici, eğreti Sahifede tesadüfi bir fark bulunsa bu arızi farkı göremeyecekti. H. Taner …
6ittifâkî — (A.) [ ﯽﻗﺎﻔﺕا ] tesadüfî …
7A'RAZİ — Ârızî, tesâdüfî, rastgele …
8DARVİNCİLİK — 19. yy.da yaşamış İngiliz düşünürü Darwin in kurduğu bir nazariye, görüş. Evrim teorisi: Tekâmül nazariyesi adıyla da anılan bu görüşe göre; insan dâhil bütün canlıların başlangıçta tek hücreli canlı olarak meydana geldiklerini, sonra tesadüfen… …
9NEBEAN — Kaynayıp yerden çıkmak. Pınar suyunun çıkışı. Fışkırmak.(Demek ki şu enharın nebeanları, âdi ve tabiî ve tesadüfî bir iş değildir. Belki pek hârika bir surette Fâtır ı Zülcelâl onları sırf hazine i gaybdan akıttırıyor. S …
10ÂRIZ — Sonradan olan şey. Bir şeyin zâtına ve hakikatına ait ve lâzım olmayıp başka bir varlıktan bazan vâki ve kaim olan. Takılan. Yapışan. * Bir şeyi arz ve takdim edici olan. * Kalın ve geniş bulut. * Ön dişlerin haricindeki onaltı dişin herbiri. *… …