tercih
21reçel — is., Far. rīçāl Meyvelerin şekerle kaynatılmasıyla hazırlanan tatlı Onlar kahve, süt hatta kışın salep içmeyi, zeytin, peynir, reçel ve ekmek yemeyi tercih ederler. A. Ş. Hisar Birleşik Sözler ayva reçeli çilek reçeli erik reçeli kayısı reçeli …
22tercihen — zf., Ar. tercīḥen Tercih hakkını kullanarak …
23yeğ — sf. Bir başkasından daha çok beğenilip tercih edilen, üstün görülen, müreccah Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yeğ tutmak …
24yeğleme — is. Yeğlemek işi, tercih …
25yeğlemek — i, e Diğerlerinden daha üstün görüp bir şeye yönelmek, yeğ tutmak, tercih etmek Arkadaşlarının nüfuzlu yerlerde bulunmasına karşın o hep kenarda kalmayı yeğledi. H. Taner …
26yeni dalga — is., sin. Olaylarla sonuçları birbirine bağlarken daha özgür bir anlatım biçimini tercih eden sinema akımı …
27iş birliği yapmak — amaç ve çıkarları bir olanlarca çalışma ortaklığı kurulmak Mustafa Kemal Paşa ve kendisiyle iş birliği yapan bazılarımız, ben de dâhil, merkezin Anadolu da olmasını tercih ettik. H. E. Adıvar …
28rüzgârlı havanın kuytusu, yağmurlu havanın uykusu — rüzgârlı havada kuytu bir yer, yağmurlu bir havada da uyku tercih edilir anlamında kullanılan bir söz …
29yeğ tutmak — bir şeyi diğerlerinden daha üstün ve uygun görüp ona yönelmek, yeğlemek, tercih etmek …
30esir düşmek — tutsak olmak Beyhude ölmektense esir düşüp yaşamayı tercih ettikleri için teslim oldular. Y. K. Beyatlı …