tercih
11Ghāzī (Titel) — Ghāzī, manchmal auch Ghasi[1] (arabisch غازي, DMG ġāzī ‚wer einen Kriegszug unternimmt, Angreifer, Eroberer‘) ist ursprünglich die Bezeichnung für einen muslimischen Krieger, der „auf dem Wege Gottes im Dschihad kämpft“: al ġāzī fī… …
12Muğlalı-Vorfall — Der Muğlalı Vorfall bezeichnet die Erschießung von 33 kurdischen Schmugglern im Jahr 1943 auf Befehl des Befehlshaber der Türkischen 3. Armee General Mustafa Muğlalı in Özalp (Provinz Van). Der Befehl wurde ohne vorherige Verhandlung gegeben. Von …
13açıkça — zf. Gizli bir yönü kalmaksızın, kolay anlaşılır bir biçimde Düşündüğümü açıkça söylemeyi tercih ettim. R. H. Karay …
14cazlı — sf. Cazı olan Eğer gürültülü, cazlı bir yerde yemeği tercih etmezseniz sizi lokantaya götürecektim. R. H. Karay …
15efdal — sf., li, Ar. efḍal 1) Erdemli 2) Yeğ tutulan, tercih edilen …
16kaftan — is., tar. 1) Çoğu ipekten yapılan, bir çeşit uzun, süslü üst giysisi Başkasına ait sırmalı kaftanı giymektense kendi malım olan eski hırkayı tercih ederim. Ö. Seyfettin 2) Padişahların, gönül almak, ödüllendirmek için birine giydirdikleri değerli …
17makineci — is. 1) Makine satan veya onaran kimse 2) İşlerinde makine kullanmayı tercih eden kimse Biri topraklarına kadar makineci öbürü şehirlerine kadar toprakçı. F. R. Atay …
18muti — sf., esk., Ar. muṭīˁ Yumuşak başlı, itaat eden Genç Çerkez in daima kendisine muti ve ikinci safta kalacağını ümit ederek dışarıdan gelin almamayı tercih etmişti. H. E. Adıvar …
19namussuzluk — is., ğu Namussuz olma durumu veya namussuzca davranış Çıplak bir erkeğe sürünmek namussuzluğunu yapmaktansa ölmeyi tercih ediyor. R. N. Güntekin …
20özel girişimcilik — is., ği Ekonomik alanda özel girişimi tercih etme …