tekrar

  • 81'Семеренко, Валентина Александровна' — Wikimedia Error …

    Википедия

  • 82'Гопантеновая кислота' — Wikimedia Error …

    Википедия

  • 83'VI век до н. э.' — Wikimedia Error …

    Википедия

  • 84acındırmak — i, e Bir kimsenin acımasına yol açmak, merhamete getirmek Maksadı beni kendisine acındırıp tekrar benimle barışmaktı. O. C. Kaygılı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller acındırırsan arsız olur, acıktırırsan hırsız olur …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 85aguş — is., esk., Far. āġūş Kucak Seniha ya sarıldı, aguşuna alıp onu tekrar şımarttı. E. E. Talu …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 86akur — sf., esk., Ar. ˁaḳūr 1) Azgın, kızgın (hayvan) Ben, akur bir kuvvetin üstünde uçuyor gibi pek çabuk yakınlaşan uzaklara bakıyor, bu azgın ata bindikçe daima duyduğum şeyleri tekrar hissediyordum. Ö. Seyfettin 2) Kudurmuş, kuduz, kuduruk …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 87alımlamak — i 1) Anlayarak kabul etmek Ağır ağır iyileşen Handan, gerçekliği alımlar alımlamaz, tekrar günah saplantısıyla dolup taşar. S. İleri 2) Alıntı yapmak Halk sanatçısı olduğuna inandığım bu aktörden alımladığımı özetlemeye çalışacağım. S. İleri …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 88alıştırma — is. 1) Alıştırmak işi 2) Bir beceriyi, bilgiyi kazanmak için yapılan tekrar, temrin, talim, egzersiz 3) sp. İdman Birleşik Sözler yer alıştırmaları …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 89ama — bağ., Ar. ammā 1) Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma Para kazanmayı hiç sevmiyordu ama hesapsız harcamaya bayılıyordu. N. Cumalı 2) Uyarma veya şartlı bir ifade niteliğinde olan bir cümleyi, başka bir… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 90arızalı — sf., esk. 1) Engebeli Ordu arızalı fakat kısa bir yoldan yürüyüşe tekrar başladı. F. F. Tülbentçi 2) Aksayan, işlemeyen, bozulmuş (araç vb.) 3) mec. Yarım yamalak Eniştemizin memuriyet hayatı büsbütün duraklayacağı yerde arızalı seyrine devam… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük