tavır
1tavır almak (veya takınmak) — belli bir durum veya davranış biçimini benimsemek, vaziyet almak Bilgin değilim. Onun için yazılarımda da bilgince tavır takınmaktan çekinirim. O. V. Kanık Parçasını söylerken aldığı tavır, insanı gülmekten katıltacak kadar komik. R. H. Karay …
2tavır — is., vrı, Ar. ṭavr 1) Durum, davranış, vaziyet, hâl Dalgın, düşünceli bir tavırla işini görmeye devam etti. N. Cumalı 2) Büyüklenme Bu adamın tavrı hiç çekilmez. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller …
3TAVIR — (Tavr) Suret. Hareket, hal, vaziyet. * Bir kerre, bir defa. * İki şey arasındaki had ve fasıla. * Kader. * Miktar …
4tavır almak (veya takınmak veya koymak) — (birine karşı) mesafeli davranmak, uzak durmak …
5çehre almak — tavır takınmak Benimle yalnız kalınca yine bir nöbet ağlayıp sızlayacaklarını hissettiğim için çatkın bir çehre almıştım. R. N. Güntekin …
6kılınmak — tavır takınmak (kadın), nazlanmak; yapılmak, kılınmak, işlenmek I, 64, 394, 508; II, 156; III, 20 …
7ETVAR — (Tavır. C.) Tavırlar, haller, davranışlar …
8ÇALIM — Tavır, eda. * Kılıcın keskin tarafı, ağzı …
9vaziyet almak — 1) belli bir durum veya davranış biçimini benimsemek, tavır almak, tavır takınmak İşgalden sonra Rumların bize karşı nasıl bir vaziyet aldıklarını da pekâlâ biliyorduk. Y. K. Karaosmanoğlu 2) karşı çıkmak …
10Grup Yorum — Infobox musical artist Name = Grup Yorum Img capt = Grup Yorum, 1991 Img size = 230 Landscape = Background = group or band Birth name = Alias = Born = Died = Origin = Istanbul, Turkey Instrument = Voice type = Genre = Halk Müziği, Protest music… …