-
1 участь
talih,yazgı,kader* * *жtalih; yazgı, kader, akıbetего́ пости́гла та же у́часть — aynı akıbete uğradı
-
2 фортуна
talih,şans* * *жtalih, devlet, şans -
3 рок
-
4 счастье
с1) mutluluk, saadetсеме́йное сча́стье — aile mutluluğu
жела́ю вам сча́стья — size mutluluklar dilerim
2) (успех, удача) talih, baht; uğurприноси́ть сча́стье — uğur getirmek; ayağı uğurlu olmak ( о человеке)
испыта́й своё сча́стье — şansını dene
сча́стье само́ не прихо́дит — devlet adama ayağı ile gelmez
ей вы́пало большо́е сча́стье — başına devlet koşu kondu
сча́стье ему́ не улыбну́лось — talih onun yüzüne gülmedi
••на сча́стье — uğur (getirir) diye, uğur için
на́ше сча́стье, что... — talihimiz varmış ki...
како́е сча́стье! — ne mutluluk / saadet / devlet!
к сча́стью — bereket (versin) ki
на моё сча́стье — talihime
на на́ше сча́стье была́ хоро́шая пого́да — hava talihimize iyi idi
-
5 азартный
-
6 жребий
-
7 злой
kötü kalpli; öfke dolu,öfkeli,kindar; kızgın; azgın; kötü; zalim* * *1) ( недобрый - о человеке) kötü kalpli; gönlü kara2) öfke dolu; öfkeli; kindarзлы́е глаза́ — öfke dolu gözler
зло́е лицо́ — ters çehre
3) тк. кратк. ф., → сказ. kızgın, öfkesi olanон зол на тебя́ — sana kızgındır / öfkesi var
4) kötüзлой у́мысел — kötü niyet
зла́я шу́тка — перен. zalim bir şaka
5) ( свирепый - о животных) azgın6) kötü; karaзло́е вре́мя — felaket günleri; kara günler
зло́е изве́стие — kara / kötü haber
злой рок — menhus talih, kara yazı
7) zalim; acıзлой неду́г — zalim bir illet
-
8 случай
м1) olay; vakaнесча́стный слу́чай — kaza
слу́чаи заболева́ния ти́фом — tifo olayları / vakaları
в не́которых слу́чаях — bazı hallerde
в лу́чшем слу́чае — en iyi ihtimalle
в таки́х слу́чаях — bu gibi durumlarda / hallerde
быва́ли слу́чаи, когда́ он опа́здывал — geç kaldığı da olurdu
расскажи́ о слу́чае, кото́рый с тобо́й произошёл — senin başından geçen olayı anlat
2) fırsatпо́льзоваться любы́м (удо́бным) слу́чаем — her fırsattan yararlanmak
не было́ слу́чая, а то бы я... — fırsat / münasebet düşmedi, yoksa ben...
3) ( случайность) raslantı, talihде́ло слу́чая — raslantı eseri
слу́чай слеп — talihin gözü kördür
••в слу́чае войны́ — savaş halinde / vukusunda
в слу́чае необходи́мости — gerekirse
ни в ко́ем слу́чае — asla, katiyen
в тако́м слу́чае — o halde, öyleyse
в слу́чае, е́сли... —...dığı takdirde
по слу́чаю чего-л. — dolayısıyla, vesilesiyle
по слу́чаю столе́тия го́рода — şehrin yüzüncü kuruluş yılı vesilesiyle
э́та карти́на ку́плена по слу́чаю — bu tablo elden düşmedir
в большинстве́ слу́чаев — çoğunlukla
взять зонт на слу́чай дождя́ — yağmur yağacağa benziyor diye yanına şemsiye almak
он не пое́хал по слу́чаю дождя́ — yağmur yağıyor diye / yağmur yüzünden gitmedi
в слу́чае сме́рти чего-л. кого-л. — birinin ölümü halinde
страхова́ние на слу́чай боле́зни — hastalık sigortası
-
9 судьба
ж1) kader, yazgı, alınyazısıзла́я судьба́ — kara yazı, yaman tecelli
бро́сить вы́зов судьбе́ — kadere meydan okumak
испыта́ть на себе́ уда́р судьбы́ — feleğin sillesini yemek
2) baht, talih, nasip (-bi)испыта́ть судьбу́ — bahtını denemek
его́ пости́гла та же судьба́ — aynı akıbete uğradı
••каки́ми судьба́ми? — seni / sizi buraya hangi rüzgar attı?
не судьба́ мне... — kaderimde......mak yokmuş
-
10 улыбаться
gülümsemek* * *несов.; сов. - улыбну́ться1) gülümsemek2) перен. (talih) yüzüne gülmekсча́стье ему́ не улыбну́лось — talihi yüzüne / kendisine gülmedi
3) тк. несов., в соч., перен., разг.рабо́тать по ноча́м ему́ совсе́м не улыба́лось — geceleri çalışmak hiç de arzuladığı bir şey değildi
-
11 злой рок
kara talih
См. также в других словарях:
talih — tálih m DEFINICIJA ekspr. reg. 1. sreća koja prati koga, dobra kob 2. sudbina ETIMOLOGIJA tur. talih, tali̕ ← arap. ṭali̔ … Hrvatski jezični portal
tálih — m ekspr. reg. 1. {{001f}}sreća koja prati koga, dobra kob 2. {{001f}}sudbina ✧ {{001f}}tur. ← arap … Veliki rječnik hrvatskoga jezika
talih — is., Ar. ṭāliˁ Şans Bir talih eseri olarak ondan gelen cevap benim kendi bulduklarımı tuttu. R. N. Güntekin Birleşik Sözler talih kuşu talih oyunu kara talih kör talih Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller talihi yaver gitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TALİH — Faydasız, yaramaz iş. (Kısmet ve kader mânasında: Bak: Tâli … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
talih kuşu — is. Devlet kuşu … Çağatay Osmanlı Sözlük
talih oyunu — is. Önceden ödeme yapılarak daha sonra şansa dayalı olarak para kazanılan piyango, loto, spor toto, at yarışı gibi oyunlar, şans oyunu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kara talih — is. Kara yazı Kara talihimin, bir gün bir vesile ile değişmesi şart. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kör talih — is. Kötü kader Muvaffak olursan ne âlâ ... olamazsan Ne yapalım, elimizden geleni yaptık ama olmadı der, kabahati kör talihe yükler geçersin. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
başına devlet (veya talih) kuşu konmak — beklemediği büyük bir nimeti ele geçirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
AMEL-İ TÂLİH — Yaramaz iş, makbul olmayan amel … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TILH (TALİH) — (C.: Tılâh Talâyıh) Zayıf. * Yorulmuş. * Geç gelmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük