takdim etmek
1takdim etmek — 1) sunmak İlk karşılık olarak şunu takdim edeyim. R. H. Karay 2) tanıtmak, tanıştırmak Seni bu gece bizim eski diplomatımıza takdim edeceğim. Ö. Seyfettin 3) önceye almak, öne almak, öncelemek …
2takdim — is., Ar. taḳdīm 1) Bir şeyi karşılıksız olarak birine verme, sunma 2) Tanıtma, tanıştırma 3) Öne alma, önceye alma Birleşik Sözler takdim tehir Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller …
3takdim — (A.) [ ﻢیﺪﻘﺕ ] 1. sunma, sunuş. 2. öne alma. ♦ takdim edilmek sunulmak. ♦ takdim etmek sunmak …
4TEMEHHÜL — Takdim etmek. Hayırda takaddüm etmek. İşinde acele etmemek. Teenni …
5sunmak — i, e, ar 1) Bir büyüğe veya nezaket gereğince bir kimseye bir şeyi vermek, yollamak, göndermek, takdim etmek Bu küçük hadiseyi devlet adamlarımıza bir müşahede olarak sunuyorum. B. Felek 2) Tanıtmak, bilgi vermek amacıyla çeşitli yöntemler… …
6öncelemek — i 1) Bir şeyi önceden yapmak, geri bırakmamak, öne almak, takdim etmek 2) Tanıtmak, yönlendirmek amacıyla överek öne çıkarmak, lanse etmek …
7prezante — sf., Fr. présenté Tanıtmak, takdim etmek anlamlarındaki prezante etmek birleşik fiilinde geçen bir söz Şu prezante ettikleri Bay Ahmet Müslim, hiç Türk e benzemiyor. A. Gündüz …
8tanıtmak — i, e 1) Bir kimsenin veya bir şeyin tanınmasını sağlamak 2) Bir kişinin kim olduğunu başkasına bildirmek, tanıştırmak, takdim etmek, prezante etmek Bizim eve sığınmış, terbiyeli bir kadıncağız diye tanıtmıştım. O. C. Kaygılı …
9tanıştırmak — i, le Birbirini tanımayanların tanışmasını sağlamak, tanıtmak, takdim etmek Seni rastgele bir yabancı ile tanıştıramam, bilirsin. R. N. Güntekin …
10burnaşmak — yekdiyerine takdim etmek, çalışmak, geçirmek …
- 1
- 2