türlü türlü
1türlü — sf. 1) Çok çeşitli özellikleri olan, çeşit çeşit, muhtelif 2) is. Çeşitli sebzelerle pişirilen yemek Birleşik Sözler bin türlü bir türlü bu türlü envaitürlü …
2turlu — n.m. Sexe de la femme. / Téléphone : Un coup de turlu …
3bir türlü — zf. 1) Tekrarlı kullanıldığında işin yapılmasının da yapılmamasının da aynı derecede kötü olduğunu belirten bir söz Gelsem bir türlü, gelmesem bir türlü. 2) Hiçbir biçimde, hiçbir yolla Deminki yirmi beşliği aradım, bir türlü bulamadım. S. F.… …
4bin türlü — sf. 1) Birbirinden çok farklı, çok değişik, bin çeşit 2) zf. Birbirinden çok farklı biçimde, çok değişik biçimde Klasik şiirin yıkıldığından beri şiiri, bin kişi bin türlü tarif ediyor. Y. K. Beyatlı …
5bu türlü — zf. Böyle, bu biçimde Bu türlü konuşanlar, bazı güçlü kişilere yaranmak çabası içindedirler. N. Cumalı …
6bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var — yaşı küçük ancak herkesten farklı alışkanlıklar, huylar edinmiş anlamında kullanılan bir söz …
7saçları iki türlü olmak — yaşı ilerlemiş bulunmak …
8turlukt — turlùkt interj. kartojant nusakomas kliuksėjimas: Mūsų arklys kap bėga, tai tik viduriuos turlùkt turlùkt Prng …
9ţurluburlu — ţúrlu búrlu adv. Trimis de siveco, 10.08.2004. Sursa: Dicţionar ortografic ţurlu burlu adv. (reg.; despre părul capului) zbârlit. Trimis de blaurb, 24.03.2007. Sursa: DAR …
10ESHA' — Türlü türlü, günâ gûn, rengârenk …