su dengesi

  • 11deli — sf. 1) Aklını yitirmiş olan, akli dengesi bozulmuş olan, mecnun 2) Coşkun, azgın (hayvan, duygu vb.) Bu deli öfkeyi kime veya nelere, bir namlu gibi çevireceğini bilemiyordu. T. Buğra 3) mec. Davranışları aşırı ve taşkın olan (kimse), çılgın Ben… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 12dengelenmek — nsz Dengesi sağlanmak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 13dengeli — sf. 1) Dengesi olan, muvazeneli 2) Kurallara uygun, sıkıntı yaratmayan Hiç kimse normal, sürekli ve dengeli bir basın rejimi yaşamış olduğunu iddia edemez. B. Felek 3) mec. Tutum ve davranışlarında uyum olan (kimse), istikrarlı Dengeli bir insan …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 14dengesiz — sf. 1) Dengesi olmayan, muvazenesiz 2) mec. Tutum ve davranışlarında uyum olmayan (kimse), istikrarsız Birleşik Sözler dengesiz beslenme …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 15dingildek — sf., ği 1) Tabanı üzerinde hareketsiz duramayıp sallanan, oynak, dengesi bozuk 2) mec. Yıpranmış Sinir sistemleri dingildek olan bu titiz adamları domestik uğraşılar büsbütün hırçın yapar. H. Taner 3) mec. Sözüne güvenilmez, kaypak Baştan… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 16elektrolit — is., fiz., Fr. électrolyte 1) Elektroliz işlemiyle çözülen madde 2) biy. Hücre içi ve dışı sıvısındaki sodyum, potasyum vb. madensel iyonlar Birleşik Sözler elektrolit dengesi …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 17güç — 1. sf. 1) Ağır ve yorucu emekle yapılan, çetin, müşkül Eski yazıyı öğrenmek güç bir işti. 2) zf. Zorlukla Kendini yatağa güç atmış ve sızıp kalmıştı. Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler gücü gücüne güçbeğenir güç bela Atasözü, Deyim ve Birleşik… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 18ışınım — is., fiz. 1) Işın veya tanecik yayımı, ışıma, radyasyon 2) Uzayda yayılan bir dalgayı oluşturan ögelerin bütünü, ışıma, radyasyon 3) Bir enerjinin ışık demeti durumunda yayılması, ışıma, radyasyon 4) Isının, bir kaynaktan ışın ve dalga hareketi… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 19sendelemek — nsz 1) Dengesi bozularak düşecek gibi olmak, adımlarını şaşırmak İkimiz de birbirine sarılmış sarhoşlar gibi bir sağa bir sola sendeliyorduk. Halikarnas Balıkçısı 2) mec. Herhangi bir olay karşısında ne yapacağını şaşıracak kadar sarsılmak Bu… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 20yalpalamak — nsz 1) Dengesi bozularak bir sağa, bir sola eğilmek 2) mec. Kararsızlık içinde kalarak ne yapacağını bilmemek …

    Çağatay Osmanlı Sözlük