sonuca varmak
1yargıya varmak — karşılaştırma ve değerlendirme yaparak bir sonuca ulaşmak, anlam vermek …
2yargılamak — i 1) Yargıç, bir karara varmak için davalı ile davacıyı dinleyerek sonuca varmak 2) mec. Herhangi bir kimse, şey, konu vb.yle ilgili olumlu veya olumsuz görüş belirtmek …
3çare — is., Far. çāre 1) Bir sonuca varmak, ortadaki engelleri kaldırmak için tutulması gereken yol, çıkar yol, çözüm yolu Sonra aklına daha emin bir çare gelmiş gibi ters yüzü geri döndü. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Tedavi yolu, deva Birleşik Sözler hal… …
4düşünmek — i 1) Aklından geçirmek, göz önüne getirmek Ezberi düşünmekten, söylediklerimizin anlamını düşünmezdik. Ç. Altan 2) de Bir sonuca varmak amacıyla bilgileri incelemek, karşılaştırmak ve aradaki ilgilerden yararlanarak düşünce üretmek, zihinsel… …
5derleyip toplamak (veya toparlamak) — dağınık olan şeyleri bir araya getirip düzenlemek, düzene sokmak Söylediklerini derleyip toparlamak, bir sonuca varmak işi okuyucusuna düşüyor. N. Cumalı Selim çekinerek girdi. Filiz dikişini derleyip topladı, yer gösterdi. O. Rifat …
6istidlal etmek — kanıtlara dayanarak bir sonuca varmak …
7aynı kapıya çıkmak — sonuç bakımından fark etmemek, aynı sonuca varmak …
8hesap etmek — 1) bir işin kazancıyla giderini karşılaştırarak bir sonuca varmak 2) düşünmek, tasarlamak …
9arpa boyu kadar gitmek (veya yol almak) — (bir) pek az ilerlemek Tartışmadan beklenen olumlu ve yapıcı sonuca varmak söz konusu olunca orada bir arpa boyu yol alamıyoruz. H. Taner …
10ikisi bir kapıya çıkmak — aynı sonuca varmak, aynı sonucu doğurmak …
- 1
- 2