sebze ve meyve için
1harım — is., hlk. 1) Sebze ve meyve bahçesi 2) Tarla ve bahçe çevresindeki çit Tarlasına harım çevirmek için dün Matarlı tepelerinde kestiği pırnal fidanı dalları harman yerinde koca bir yığın hâlinde durmakta idi. N. Nâzım …
2serendi — is. Dört, altı veya sekiz direk üstüne yapılmış tahıl, meyve ve sebze kurusunu saklamak için kullanılan kiler …
3manav — is., Rum. 1) Meyve ve sebze satan yer Manav, kasap dükkânlarında alışveriş etmek için sıra beklerken görürdüm. N. Cumalı 2) Meyve ve sebze satan kimse …
4kuru — sf. 1) Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı. H. E. Adıvar 2) Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan Kuru çöl. Kuru tepeler. 3) Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil… …
5salaş — is., Mac. szállás 1) Sebze, meyve vb. satmak için kurulmuş, eğreti, derme çatma dükkân Bizim salaş bütün ömrünce kaç defa süpürülmüş, kaç defa yıkanmış? A. Gündüz 2) sf. Tahtadan yapılmış (baraka) Kenar mahalleleri gezerken birtakım salaş… …
6sandık — is., ğı, Ar. ṣandūḳ 1) İçine çeşitli şeyler konulan, tahtadan yapılmış, kapaklı ev eşyası Köhne kitap sandıklarının başında kendi sahiplerinden başka kimseler görünmüyordu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Meyve, sebze koymaya yarayan, tahta veya… …