saymamak
1hatır gönül bilmemek (veya saymamak veya tanımamak) — 1) saygı, sevgi duyduğu kimsenin gücenmesini bile göze alarak doğru bildiğini yapmak 2) kırıcı davranmak …
2çiğnemek — i 1) Ağza alınan bir şeyi dişler arasında ezmek, öğütmek Gözlerine uyku denilen şey girmiyor, çiğnediği lokma boğazından inmiyor. H. R. Gürpınar 2) Ayak veya tekerlek altına alarak ezmek Bunlara dalgın bakarken, öteden gelen bir araba onu… …
3reddetmek — nsz, der, Ar. redd + T. etmek 1) Verilen veya yapılması istenen bir şeyi kabul etmemek, geri çevirmek Kendisine evlenme teklif ettim, reddetti. S. F. Abasıyanık 2) den Aileden olan birini aileden bir kişi olarak saymamak, tanımamak Evlatlıktan… …
4yabancılamak — i Yabancı gibi görmek, kendinden saymamak, yadırgamak …
5sarfınazar etmek — hesaba katmamak, saymamak, vazgeçmek …
6şart şurt tanımamak — kendini hiçbir şarta bağlı saymamak …
7hoş görmek (veya karşılamak) — gücenilecek veya karşılık gelinecek bir davranışı hoşgörü ile karşılamak, anlayışla karşılamak, kusur saymamak Arkadaşlarının birçok yolsuzluklarını, uygunsuzluklarını hoş görmeye mecburdur. R. N. Güntekin …
8TEHVİN — (Hevn. den) Kolaylaştırma. * Ucuzlatma. Ucuzlatılma. * Alçaltma. Alçaltılma. * Cevr ve hakaret eylemek. Saymamak. Hakir görmek …