sayida

  • 71bir avuç — sf., cu 1) Az sayıda, çok az Bu bir avuç insandan hemen hiçbiri, bugün tanıtma alanında çalışmamaktadır. T. Halman 2) Bir avucu dolduracak kadar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bir avuç toprak olmak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 72bir iki — sf. 1) Çok az sayıda, birkaç Bir iki işe girip çıktı. 2) zf. Biraz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 73bir sürü — sf. Aynı özelliklere sahip ve çok sayıda, pek çok ... davul sesini duyan bir sürü insan oraya koşuşmaya başladı. O. C. Kaygılı …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 74birçoğu — zm. Çok sayıda olan kimse veya şey Ziyaretçilerin birçoğu geri döndü …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 75birçokları — zm. Çok sayıda olan kimse veya şey Birçokları onu memleketin mukadderatına yabancı bulmuşlardır. A. Ş. Hisar …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 76birkaç — sf. Çok olmayan, az sayıda, az Sade birkaç, nöbetçi görünüyordu. Y. K. Beyatlı …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 77birkaçı — zm. Az sayıda olan kimse veya şey Kadınların birkaçı sıkılarak yüzlerini duvarlara döndüler. H. R. Gürpınar …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 78birler — is., ç., mat. Ondalık sayı sistemine göre yazılan bir tam sayıda sağdan sola doğru ilk sayının bulunduğu basamak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 79bomba — 1. is., den., İt. bomba Yan yelkenlerin alt yakasını gerip açmak için kullanılan yatay seren 2. is., İt. bomba 1) Canlı veya cansız hedeflere atılan, içi yakıcı ve yıkıcı maddelerle doldurulmuş, türlü büyüklükte patlayıcı, ateşli silah Çok sayıda …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 80çok eşlilik — is., ği, top. b. Karı veya kocadan herhangi birinin birden çok sayıda olmasının toplumsal olarak onaylandığı evlilik biçimi, poligami …

    Çağatay Osmanlı Sözlük