sayıp dökmek
1sayıp dökmek — ne var ne yok, hepsini söylemek Böyle misaller sayıp dökmek gerekse satırlar değil, sütunlar dolar. R. E. Ünaydın …
2çekiştirmek — i 1) Uçlarından tutarak ayrı yönlere doğru çekmek 2) Tekrar tekrar çekerek koparmak Bir şeye canı sıkıldığı vakit elini ensesine atar, saçının örgülerini yakalayarak çekiştirip dururdu. R. N. Güntekin 3) mec. Bir kimsenin kötü taraflarını uzun… …
3saymak — i, ar 1) Bir şeyin kaç tane olduğunu anlamak için bunları birer birer elden veya gözden geçirmek, sayısını bulmak Nara sormuşlar: Tanelerin kaç tane? Yiyenler saysın bana ne demiş. B. R. Eyuboğlu 2) Sayıları arka arkaya söylemek Birden ona kadar… …
4sütun — is., mim., Far. sutūn 1) Herhangi bir maddeden yapılan, zaman zaman üstünde çıkıntılı bir bölüm olan, genellikle bir altlığa, bazen doğrudan doğruya yere dayalı silindir biçiminde düşey destek, kolon Terasın mermer sütunlarından birine dayanmış,… …
5makarasını çözmek — (bir şeyin) ayrıntılarıyla sayıp dökmek Yukarı katta ihtiyar imamla yatalak hasta karısının aşağıdan tamamıyla işitilen kavgalarına dair hikâyelerinin makarasını çözerdi. H. Z. Uşaklıgil …
6karkamak — lânet etmek, kötülüğü sayıp dökmek t, 284bkz: alkamak, kargamak, kırgamak, kızgamak …
7TA'DAD — Sayı saymak. Sayıp dökmek. Birer birer söylemek. Sıralamak …