saat-
101Sonnenblumenextraktionsschrot aus teilgeschälter Saat — aplukštentų saulėgrąžų rupiniai statusas Aprobuotas sritis pašarai apibrėžtis Šalutinis aliejaus gamybos produktas, gaunamas ekstrahuojant saulėgrąžas, nuo kurių pašalinta dalis lukštų. Žalios ląstelienos sausojoje medžiagoje turi būti ne daugiau …
102die junge Saat — želmenys statusas T sritis ekologija ir aplinkotyra apibrėžtis Jauni augalų daigai iki krūmijimosi pabaigos (pvz., rugių, kviečių, rapsų želmenys). atitikmenys: angl. fresh grass; shoots vok. die junge Saat, f; Knospen, f; Tribe, m rus. всходы …
103kilovat saat — is., ti, fiz. Bir kilovatlık bir gücün bir saatte verdiği iş ve enerji birimi …
104ölü saat — is., ti Herhangi bir faaliyet veya iş yapılamayan zaman, ölü zaman Halde iş gecenin ölü saatlerinde biter. N. Cumalı …
105vat saat — is., ti, fiz. Gücü bir vat olan bir makinenin bir saatte yapacağı iş …
106yeşil saat — is., ti Görüşme yapılabilecek zaman dilimi …
107atlıya saat olmaz — elinde bol imkânlar olan kimse, uzun bir süre içinde yapılabilecek işi çok kısa bir zamanda yapabilir anlamında kullanılan bir söz …
108EŞRAT-I SAAT — Kıyâmet alâmetleri. (Bak: Kıyâmet …
109EŞREF-İ SAAT — Saatlerin şereflisi. Uğurlu ve işlerin rast gittiği, dua ve dileklerin kabul edildiği an …
110HİLALÎ SAAT — Kalıbı gümüş olmayıp bakır veya tombak olan eski saatlere verilen addır …