sınır
11sinir bilimi — is., tıp Sinir sistemini inceleyen tıp dalı, asabiye, nöroloji …
12sinir hastalığı — is., tıp Sinir sistemiyle ilgili hastalıkların genel adı …
13sinir hastası — is., ruh b. Sinir hastalığına tutulmuş olan, nevropat …
14sinir ilacı — is., ruh b. Sinir sistemiyle ilgili bir hastalığı tedavi etmek için kullanılan yatıştırıcı ilaç …
15sinir otu — is., bit. b. Sinir otugillerden, çiçekleri tek bir sapın ucunda başak durumunda, birçok yabani türü bulunan ve hekimlikte kullanılan bir bitki (Plantago) …
16sinir otugiller — is., ç., bit. b. Sinir otlarından, iki çenekli, bitişik taç yapraklı bitkiler familyası …
17sinir savaşı — is. Sinir sisteminde oluşan zayıflık ve buhran …
18sınır çekmek (veya çizmek) — 1) sınırını belirtmek 1920 baharı muhteşem bir mart sabahında Sultan Dağları nın sınır çizdiği Batı Anadolu ya kan ve barut kokularıyla geliverdi. T. Buğra 2) son vermek …
19sinir buhranı geçirmek — bunalım içinde olmak Kız kardeşim bir sinir buhranı geçiriyordu. A. Gündüz …
20sinir buhranına tutulmak — bunalım geçirmek Üç dört gün olmuştu, acayip sinir buhranlarına tutulmuştum. R. H. Karay …