renkli

  • 61Afrika menekşesi — is., bit. b. İki çeneklilerden, tüylü yapraklı, mor, pembe, beyaz renkli çiçekleri olan, evlerde saksıda yetiştirilen çok yıllık bir süs bitkisi (Saintpaulia ionantha) …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 62ağaçkesen — is., hay. b. Zar kanatlılardan, kurtçukları en çok gül fidanları üzerinde yaşayarak yapraklara zarar veren, kara renkli bir böcek (Hylotoma) …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 63ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 64ahududu — is., bit. b. 1) Gülgillerden, böğürtleni andıran, çalı görünümünde, dikenli bir bitki (Rubus idaeus) 2) Bu bitkinin duta benzeyen, kırmızı renkli, sulu ve kokulu yemişi, ağaç çileği, frambuaz …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 65akbalıkçıl — is., hay. b. Leyleksilerden, bataklık, ırmak ve göl kıyılarında yaşayan, oldukça büyük, ak renkli bir kuş türü (Egretta alba) …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 66akide — 1. is., Ar. ˁaḳīde Şekerin kaynatılarak katılaşması yolu ile yapılan, renkli ve kokulu, ağızda güç eriyen şeker, akide şekeri Ağızları ve elleri yaladıkları akideden kıpkırmızı bir hâlde geçiyorlardı. Y. K. Beyatlı Birleşik Sözler akide şekeri 2 …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 67aklı — sf. Beyazı bulunan, beyaz renkli Arabacı, içkinin söndürdüğü fersiz, kabarık, aklı gözlerini kızın yüzüne yanaştırarak fısıldadı. P. Safa Birleşik Sözler aklı karalı …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 68alacalı bulacalı — sf. 1) Karışık ve çiğ renkli, alaca bulaca Oğlanlar, alacalı bulacalı, kareli gömlekler giymişlerdi. H. Taner 2) Boyaları birbirine karışmış …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 69alacalık — is., ğı 1) Alacalı olma durumu 2) hay. b. Renkli ve renksiz kılların bütün vücutta düzenli biçimde dağılmayarak büyük ve küçük parçalar hâlinde birleşmesiyle meydana gelen bir at donu …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 70alarmak — nsz 1) Kızarmak 2) Ala renkli duruma gelmek …

    Çağatay Osmanlı Sözlük