renkli

  • 21gilaburu — is., bit. b. İki çeneklilerden, Kuzey ve Orta Anadolu da yetişen, beyaz renkli çiçekler açan, kırmızı renkli meyvesinden meyve suyu elde edilen, 2 4 m yükseklikte bir ağaççık (Viburnum opulus) …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 22karanfil — is., bit. b., Ar. ḳaranful 1) Karanfilgillerden, güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi (Dianthus caryophyllus) 2) Mersingillerden, Molük adalarında, Filipinler de ve Hindistan da yetişen ve yaprakları sürekli yeşil kalan bir ağaç… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 23kömür — is., mdn. 1) Karbonlu maddelerin kapalı ve havasız yerlerde için için yanmasından veya çok uzun süre derin toprak katmanları altında kalıp birtakım kimyasal değişmelere uğramasından oluşan, siyah renkli, bitkisel kaynaklı, içinde yüksek oranda… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 24renklendirme — is. 1) Renklendirmek işi 2) sin. Kimyasal işlemlerle tek renkli pozitif görüntüde değişik renkli sonuçlar elde etme …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 25yenidünya — is., bit. b. 1) Gülgillerden, Akdeniz çevresinde yetişen, büyük, pürüzsüz ve sert yapraklı bir ağaç (Eriobotrya Japonica) 2) bit. b. Bu ağacın erik büyüklüğünde, iri çekirdekli, sarı renkli, sulu ve mayhoş meyvesi, Malta eriği 3) Renkli veya… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 26asrı — kaplan; kaplan gibl iki renkli, I, 126bkz: esri § asr ı yışıg; iki renkli ip I, 126 …

    Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • 27BENEFŞE-GÛN — f. Menekşe renkli, mor renkli. Gökyüz …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 28EBRAK — Fazlaca parıltılı. * Taşlı, kumlu, balçıklı yer. * Alaca renkli at. * İki renkli lekeli bir şey …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 29EKHEB — Gök renkli, mavi renkli …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • 30FİRUZE-FAM — Açık mavi renkli, gök renkli …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük