rast gitmek

  • 1rast gitmek — uygun düşmek, istenilen biçimde gelişmek İşi rast gidiyor …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 2rast — 1. is., müz., Far. rāst Klasik Türk müziğinde bir makam 2. sf., esk., Far. rāst 1) Doğru, düzgün 2) is. Tesadüf 3) is. Atılan şey hedefi vurma Birleşik Sözler rastgele Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller rast gele! rast gelmek rast getirmek rast… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 3işi rast gitmek — şans yardımıyla işi iyi, istediği gibi olmak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 4 — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 5dört ayak üstüne düşmek — 1) tehlikeli bir durumdan zarar görmeden kurtulmak 2) işi rast gitmek Yüze gülücü, her dönemde dört ayak üstüne düşen Efruz un hayat hikâyesini sergileyen piyesim, yurtta bini aşkın defa oynadıktan sonra, televizyon oyunu hâline getirilince… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 6gelmek — den, e, nsz, ir 1) Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak Gurbetten gelmişim yorgunum, hancı. B. S. Erdoğan 2) Geriye dönmek ... adamı Ödemiş ten aldım geldim, her masrafını çektim. N. Cumalı 3) Oturmaya, ziyarete gitmek Dün akşam amcamlar bize geldi.… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 7değmek — 1. e, er 1) Aralık kalmayıncaya kadar birbirine yaklaşmak, dokunmak, temas etmek Kapıdan bir an birbirimize değerek girdik. Y. Z. Ortaç 2) Ulaşmak, erişmek Mektup elime değmedi. Yaşı on beşine değince... 3) İstenilen yere düşmek, rast gelmek,… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 8siya siya — zf. Yavaş yavaş Tanrı rast getirdi, avı bol oldu, küreklerini topladı, siya siya kıyıyı buldu. T. Dursun K Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller siya siya gitmek …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 9ortadan kaybolmak — 1) (bir kimse veya şey) saklanılmak, bulunmaz olmak 2) (bir kimse veya şey) nereye gittiği bilinmemek, kimseye sezdirmeden gitmek Ses duyan kız günün birinde ortadan kayboldu. Y. K. Karaosmanoğlu 3) (bir kimse veya şey) yok edilmek, kullanılmamak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük