rĕ-căvus

  • 1Cavus — (pluriel cavi) est un mot d origine latine qui signifie creux, dépression, cuvette ou bien encore concave. Il désigne des dépressions irrégulières à fortes pentes dont l origine est différente d un cratère d impact. Ces formations sont souvent… …

    Wikipédia en Français

  • 2Cavus — (Adjektiv von lat. Cavum: Ummantelung, Höhlung) bedeutet „umhüllend, umfassend, nach innen gewölbt“. Plural: Cavi. In der Planetengeologie wird der Ausdruck Cavus für eine unregelmäßige, steil abfallende Senke benutzt, die nicht durch einen… …

    Deutsch Wikipedia

  • 3cavus — see PES CAVUS * * * ca·vus (kaґvəs) [L. “hollow”] see under talipes …

    Medical dictionary

  • 4Cavus — (lat.), hohl, eine Höhle habend. Daher Cavum, 1) Höhle; 2) (Anat.), so v.w. #tät …

    Pierer's Universal-Lexikon

  • 5cavus — pie cavo, de carácter congénito [ICD 10: Q66.7] o adquirido [ICD 10: M21.6] Diccionario ilustrado de Términos Médicos.. Alvaro Galiano. 2010 …

    Diccionario médico

  • 6çavuş — is. 1) Bir işin veya işçilerin başında bulunan ve onları yöneten sorumlu kimse 2) tar. Osmanlı Devleti teşkilatında çeşitli hizmetler yapan görevli 3) tar. Osmanlı ordusunda üst komutanların buyruklarını ast komutanlara ulaştıran görevli 4) ask.… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 7cavus foot — talipes cavus …

    Medical dictionary

  • 8çavuş kuşu — is., hay. b. Çavuş kuşugillerden, uzun yay biçimli gagalı, güvercinden küçük, başı sorguçlu, kısa kanatlı bir kuş, ibibik, hüthüt (Upopa epops) …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 9çavuş kuşugiller — is., ç., hay. b. Örneği çavuş kuşu olan bir kuş familyası …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 10çavuş üzümü — is., bit. b. Kabuğu ince, çekirdeği ufak, iri taneli bir tür beyaz üzüm Dün akşam, İstanbul dan gelirken cebimdeki son mecidiyeyi bozdurup iki okka çavuş üzümü aldım. Y. Z. Ortaç …

    Çağatay Osmanlı Sözlük