-
1 сыр
-
2 сырный
peynir °сы́рный пресс — peynir presi
-
3 сыр
Peynir [пейн'ир] -
4 брынза
-
5 егоза
м, ж, разг.( о ребенке) kurtlu peynir -
6 круг
çevre* * *м1) daireначерти́ть круг на земле́ — yere bir daire çizmek
опи́сывать круги́ в во́здухе — havada daire(ler) çizmek
2) врз halkaпо воде́ пошли́ круги́ — su halka halka dalgalandı:
круг колбасы́ — bir kangal sucuk
круг сы́ру — bir teker peynir
спаса́тельный круг — can simidi
гонча́рный круг — çömlekçi çarkı
3) alanкруг де́ятельности — faaliyet alanı
э́то не вхо́дит в круг его́ обя́занностей — bu onun görevleri dışındadır
4) listeкруг рассма́триваемых вопро́сов — ele alınan sorunların listesi
ограни́ченный круг вопро́сов — sınırlı sayıdaki sorunlar
5) спорт. tur; döngüсоверши́ть круг почёта — şeref turu yapmak
ма́тчи / встре́чи пе́рвого кру́га — ilk yarı maçları
6) çevreлитерату́рные круги́ — edebiyat çevreleri
в кругу́ семьи́ — aile içinde
••большо́й круг кровообраще́ния — büyük dolaşım
у меня́ голова́ кру́гом идёт от всего́ э́того — bunlardan başım / zihnim allak bullak oldu
у неё бы́ли круги́ под глаза́ми — gözlerinin altı morarmıştı
-
7 непоседа
м, ж, разг.yerinde durmaz; kurtlu peynir ( о ребёнке) -
8 плавленый
в соч.пла́вленый сыр — eritme peynir
-
9 попрыгун
м, разг.( о ребёнке) kurtlu peynir -
10 попрыгунья
ж, разг.( о ребёнке) kurtlu peynir -
11 порезать
сов., врзпоре́зать (себе́) па́лец — parmağını kesmek
поре́зать сы́ру — (birkaç dilim) peynir kesmek
-
12 протирать
несов.; сов. - протере́ть1) ( продырявливать трением) sürte sürte delmekпротёртый сапо́г — altı delinmiş / delik çizme
пиджа́к с протёртыми локтя́ми — dirsekleri erimiş ceket
2) ( вытирать) silmekпротира́ть ру́ки одеколо́ном — ellerini kolonya ile silmek
сте́кла бы́ли протёрты до бле́ска — camlar parlatılmıştı
3) ( сквозь тёрку) rendelemek -
13 сыроварение
сpeynircilik, peynir yapımı -
14 сыроваренный
сырова́ренная промы́шленность — peynir endüstrisi
-
15 сырок
м; в соч.пла́вленый сыро́к — eritme peynir
-
16 тронуть
сов.1) см. трогать 2)2) разг.сыр тро́нут пле́сенью — peynir küflenmeye başladı
моль тро́нула мех — kürkü yer yer güve yemiş, kürkte güve yenikleri var
ствол ружья́ был тро́нут ржа́вчиной — tüfeğin namlusu karıncalanmıştı
капу́сту си́льно тро́нуло моро́зом — lahanayı kırağı çalmış
-
17 щуп
-
18 юла
См. также в других словарях:
peynir — is., Far. penīr Maya ile katılaştırılarak sütten yapılan ve birçok türü olan besin Kuru ekmekle bayat peyniri lezzetle yiyen / Çeşmeden her su içerken şükür Allaha diyen. Y. K. Beyatlı Birleşik Sözler peynir ağacı peynir dişi peynirhane peynir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
peynir tatlısı — is. Tuzsuz taze peynir ve irmikle yapılan bir çeşit tatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
peynir ağacı — is., bit. b. Ebegümecigillerden, tropikal bölgelerde yetişen, kozalarında kısa lifli pamuk bulunan ağaç (Bombax criodendron) … Çağatay Osmanlı Sözlük
peynir dişi — is. Bazen ileri yaşta çıkan dişlerden her biri, kuzu dişi … Çağatay Osmanlı Sözlük
peynir helvası — is. Rendelenmiş yağlı ve tuzsuz beyaz peynire, yumurta karıştırdıktan sonra un, yağ ve şeker eklenmesi ve kısık ateşte pişirilmesiyle yapılan bir tatlı türü … Çağatay Osmanlı Sözlük
peynir şekeri — is. Ağızda kolayca eriyen, donuk beyaz bir tür şeker … Çağatay Osmanlı Sözlük
peynir ekmek gibi — 1) çok revaçta, çok tutulan, beğenilen 2) çok kolay biçimde 3) çabucak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Beyaz peynir — (Turkish, literally white cheese ) is a salty, white cheese made from unpasteurized sheep milk. The cheese has a slightly grainy appearance and is similar to Greek feta cheese.Beyaz peynir is produced in a variety of styles, ranging from non… … Wikipedia
beyaz peynir — is. Beyaz renkli bir tür peynir … Çağatay Osmanlı Sözlük
eritme peynir — is. Sert peynirlerin eritilip bazen baharat katılmasıyla elde edilen bir tür peynir … Çağatay Osmanlı Sözlük
imansız peynir — is., hlk. Yağı alınmış peynir … Çağatay Osmanlı Sözlük