peynir
101Mihalıççık peyniri — is. Uzun ve büyük kalıplar hâlinde hazırlanan, çok tuzlu ve gözenekli sert bir tür peynir …
102mozerella — is., İt. mozzarella İnek sütünden yapılan, küçük, yağlı, yuvarlak biçimde kızartılarak da yenilen bir tür peynir …
103muska böreği — is. İçine peynir, kıyma vb. konularak üçgen biçiminde katlanan bir tür börek …
104mücver — is. Rendelenmiş kabağa un, yumurta, peynir, dereotu, tuz, karabiber, taze soğan katılmasıyla yapılan bir tür köfte …
105omlet — is., Fr. omelette Çırpılmış yumurtayla sade olarak yapılabilen veya içine peynir, kıyma vb. katılarak tavada pişirilen bir yemek Mantarlı omleti yedikten sonra uykudan bayılıyorduk. R. H. Karay …
106otlu — sf. Otu olan Ona çok güzel, sulak, otlu bir ova buldum. Y. Kemal Birleşik Sözler otlu bağa otlu peynir …
107papara — 1. is., Rum. 1) Ekmek, peynir ve et suyu veya süt ile yapılan bir tür yemek 2) hlk. Azar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller papara (veya paparasını) yemek 2. is., esk. Orta oyununda zurna …
108peynirci — is. Peynir yapan veya satan kimse …
109peynirhane — is., Far. penīr + ḫāne Peynir yapılan yer …
110peynirleşmek — nsz Süt kesilmek, peynir durumuna gelmek …