oyun almak

  • 11Deep state — The Deep state (Turkish: derin devlet) is alleged to be a group of influential anti democratic coalitions within the Turkish political system, composed of high level elements within the intelligence services (domestic and foreign), Turkish… …

    Wikipedia

  • 12felek — is., ği, esk., Ar. felek 1) Gök, gökyüzü, sema 2) Dünya, âlem 3) Talih, baht, şans Felek oyun etmişti onlara, yiğitlerden ikisi uyuya kaldı. C. Meriç 4) Askerî mızıkada zilli bir müzik aracı Birleşik Sözler çarkıfelek kahpe felek kambur felek… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 13kafakol — is., sp. Güreşte bir oyun türü Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kafakola almak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 14kendiliğindenlik — is., ği, fel. Dıştan bir belirleme ile değil, kendi kendine gerçekleşen etkinlik Aşk bile kuralları olan bir oyun bizde. Göze almak, kendiliğindenlik beklenmiyor. T. Uyar …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 15kırmak — i, ar 1) Sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak Taşları kırmak. Bardağı kırmak. 2) İri parçalara ayırmak 3) nsz Belirli bir biçimde katlamak Forma kırmak. 4) Öldürmek, yok olmasına neden olmak Bu yıl soğuk hayvanları kırdı. 5) Bir şeyin… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 16kızışmak — nsz 1) Yüksek bir dereceyi bulmak, çok ısınmak 2) Bitkiler, ıslaklık ve mikropların etkisi altında çürürken ısınmak Ot balyaları kızıştı. 3) Hayvan, eş isteme zamanı gelmek, kösnümek Aygır kızıştı. 4) mec. Zorlu, sert, kızışık bir durum almak,… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 17mola — is., İt. mola 1) Yorgunluğu gidermek için duraklama Köye gidinceye kadar iki yerde mola verdik. 2) den. Koyuverme Halatı, mola ettiler. 3) sp. Voleybol ve basketbolda takımların oyun içinde taktik alışverişleri yapmak için aldıkları dinlenme… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 18rövanş — is., Fr. revanche Sporda veya oyunda yenilmiş olanın aynı rakiple oynadığı ikinci oyun Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller rövanşı almak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 19zar — 1. is., esk., Ar. izār dan Kadınların örtündükleri çarşaf, car (II) 2. is. 1) İnce perde veya örtü 2) anat. İnce ve yumuşak yaprak biçimindeki organlar veya organ bölümleri, çeper 3) bit. b. Birbirine sımsıkı yapışık hücre veya moleküllerden… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 20sarı kart görmek — futbol, voleybol veya hentbolda oyun kurallarına aykırı hareket yapan oyuncu sarı renkte kart cezası almak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük