-
1 характеристика
niteleme; referans; karakteristik* * *ж1) ( описание отличительных свойств) nitelemeа́втор даёт характери́стику той эпо́хи — yazar o çağın ayırıcı niteliklerini betimler
2) ( официальный документ) referans, iyi hizmet belgesiхарактери́стика с ме́ста рабо́ты — çalıştığı yerden iyi hizmet belgesi
ему́ да́ли положи́тельную (служе́бную) характери́стику — onun hakkında olumlu sicil verildi
3) мат. karakteristik (-ği) -
2 понятие
с1) филос. kavramпоня́тие приба́вочной сто́имости — artı-değer kavramı
его́ поня́тие о со́вести — onun namus anlayışı
по ны́нешним поня́тиям — bugünün anlayışlarına / telakkilerine göre
дава́ть поня́тие о чём-л. — bir şey hakkında fikir vermek
име́ть чёткое поня́тие о чём-л. — bir şey hakkında / üzerine açık-seçik bir düşüncesi / fikri olmak
••поня́тия не име́ю — hiç haberim yok
См. также в других словарях:
ALEYH — (Aleyhi Aleyhâ) (Alâ edatının zamirle birleştiği zamanki şekli.) Aleyhinde, onun hakkında, onun üzerine … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hak vermek — (birine) birinin düşüncesini, davasını, iddiasını doğru bulmak Onun hakkında söylediğin şeyler için sana pek çok hak verdim. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
FÎH — (Fî h) Onda, onun hakkında … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LEH (LEHU) — Hakkında, onun için, onun faydasına veya zararına … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Turkish vocabulary — This article is a companion to Turkish grammar and contains some information that might be considered grammatical. The purpose of this article is mainly to show the use of some of the yapım ekleri structural suffixes of the Turkish language, as… … Wikipedia
Gramática del turco — Contenido 1 Olmak Eylemi (Los verbos Ser y Estar) 2 Contenidos 2.1 Introducción 2.2 Partes de la oración … Wikipedia Español
anlamak — i 1) Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak Babasının niçin bu kasabayı çok sevdiğini Nevin bir türlü anlayamamıştı. S. F. Abasıyanık 2) Yeni bilgileri eskileriyle bir araya getirerek sonuç niteliğinde başka bir bilgi edinmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkmak — den, ar 1) İçeriden dışarıya varmak, gitmek Ortalık ağarırken bir arkadaşımla yorgun adımlarla konaktan çıktık. F. R. Atay 2) nsz Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek Bu mülakatımızdan esaslı bir netice çıkmadı. Atatürk 3) nsz Bir meslek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
eleştirmeci — is. Eleştirme yapan kimse, eleştirmen, tenkitçi, münekkit Hikâyelerimi beğenmeyen eleştirmeciler hakkında onun beni müdafaa etmesini zevkle dinliyordum. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
ifade — is., Ar. ifāde 1) Anlatım Güzel bir ifade. 2) Deyiş, söyleyiş Not ettiklerimi bir ağzın ifadesi şekline sokarak size okutacağım. S. M. Alus 3) Bir duyguyu yüz aracılığıyla anlatan belirtilerin bütünü Sakalı yeni çıkmış yüzünde çocukça ifadeler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
irfan — is., Ar. ˁirfān 1) Bilme, anlama, sezme Zira onun irfan seviyesi hakkında malumatım pek azdır. R. H. Karay 2) Gerçeğe ulaştırıcı güçlü seziş, varış, varışlılık 3) mec. Kültür … Çağatay Osmanlı Sözlük