oldukça büyük
1akbalıkçıl — is., hay. b. Leyleksilerden, bataklık, ırmak ve göl kıyılarında yaşayan, oldukça büyük, ak renkli bir kuş türü (Egretta alba) …
2disk — is., sp., Fr. disque 1) Disk atmada kullanılan, erkekler için 2, kadınlar için 1 kg ağırlığında, genellikle metal bir çember ile çevrelenmiş tahta ağırşak 2) Gramofon plağı 3) anat. Omurları birbirine birleştiren ana madde 4) fiz. İnce ve çapı… …
3hürmetli — sf. 1) Saygılı 2) alay Oldukça büyük, okkalı Direk gibi bir boynu, hürmetli bir göğsü vardı. H. Taner …
4piryol — is., esk. Üzerinde kümbet biçiminde bir kapağı bulunan, oldukça büyük bir tür cep saati Adem Ağa, kordonunu şehadet parmağına sarıp geniş şal kuşağından piryol saatini çıkardı. F. R. Atay …
5Gramática del turco — Contenido 1 Olmak Eylemi (Los verbos Ser y Estar) 2 Contenidos 2.1 Introducción 2.2 Partes de la oración …
6büyükçe — sf. 1) Biraz büyük Aynı kamarayı paylaşacaksınız, büyükçedir, ikinize de yeter. Z. Selimoğlu 2) mec. Oldukça önemli Büyükçe bir beyin humması geçirmiştim. R. N. Güntekin …
7dağ — 1. is., Far. dāġ 1) Kızgın bir demirle vurulan damga, nişan 2) İyileştirmek için vücudun hastalıklı bölümüne kızgın bir araçla yapılan yanık 3) mec. Büyük üzüntü, acı Birleşik Sözler gözdağı 2. is. Yer kabuğunun çıkıntılı, yüksek, eğimli… …
8ne kadar — 1) nicelik bakımından miktar, ölçü, fiyat, zaman anlamlarıyla soru bildiren bir söz Daha ne kadar su koyayım? Bu kitap ne kadar? Ne kadar kaldı? 2) çok, oldukça Bizim arkadaşın ne kadar bahtlı büyük anası varmış. M. Ş. Esendal 3) ne ölçüde …