okula
61tasdikname — is., Ar. taṣdīḳ + Far. nāme 1) Verilen onayı gösteren belge 2) Okulunu bitirmeden ayrılan öğrenciye okul yönetimi tarafından verilen, son öğrenim düzeyini gösteren belge 3) Başka bir öğrenim kurumuna geçen öğrenciye okul yönetimi tarafından… …
62yatay geçiş — is. Yükseköğretimde bir okuldan eş değer başka bir okula yönetmeliklerin elverdiği ölçüde yapılan geçiş …
63yazmak — 1. yar, ar Kök veya gövdeleri sonuna a ( e) eki almış fiillere gelerek yaklaşma bildiren birleşik fiiller oluşturur Düşeyazmak, öleyazmak. 2. i, ar 1) Söz ve düşünceyi özel işaret veya harflerle anlatmak Büyük bir heyecan, bir haz içinde şu… …
64mektep görmemiş — 1) okula gitmemiş 2) tkz. kaba, saygısız …
65sorumluluk düşmek — sorumlu sayılmak, sorumlu olarak görülmek Ana babaya düşen sorumluluk, okula ve devlete düşen sorumluluğa kıyasla çok daha önemlidir. H. Taner …
66mektebi asmak — derslere girmemek için keyfî olarak okula gitmemek, okulu asmak Güzel havada mektebi asamamış bir ilkokul öğrencisi somurtkanlığı ile kafileye katıldım. H. Taner …
67oculatezza — /okula tets:a/ s.f. [der. di oculato ]. 1. [di persona, l essere avveduto] ▶◀ accortezza, avvedutezza, assennatezza, cautela, circospezione, discernimento, lungimiranza, previdenza, prudenza, saggezza, senno. ◀▶ avventatezza, imprudenza,… …
68binokular — bin|okula̱r, in fachspr. Fügungen: bin|ocula̱ris, ...re [zu lat. bini = je zwei, zwei zugleich u. lat. oculus = Auge]: beide Augen zugleich betreffend; zum Durchblicken für beide Augen zugleich geeignet (von optischen Geräten) …
69intraokular — in|tra|okula̱r, in fachspr. Fügungen: in|traocula̱ris, ...re [zu ↑intra... u. ↑Oculus]: innerhalb des Auges gelegen (z. B. von Tumoren oder Fremdkörpern) …
70monokular — mon|okula̱r, in fachspr. Fügungen: mon|ocula̱ris, ...re [zu ↑mono... u. lat. oculus = Auge]: nur ein Auge betreffend …