-
1 отвращение
сtiksinti, nefret, iğrenmeпита́ть отвраще́ние к кому-чему-л. — birinden, bir şeyden tiksinmek, nefret etmek
-
2 ненавидеть
kin beslemek; nefret etmekс тех пор я ненави́жу его́ — o gün bugün ona kinliyimdir
-
3 смерть
жölüm; ecelсмерть (его́) пришла́ — ecelli geldi
незадо́лго до сме́рти он... — öleceğine yakın...
он не хо́чет твое́й сме́рти — senin ölmeni istemez
идти́ на смерть — ölüme gitmek
умереть голо́дной сме́ртью — açlıktan ölmek
до са́мой сме́рти не забу́ду — ömrüm oldukça unutmam
он до самой сме́рти был кузнецо́м — ölünceye kadar demircilik etmişti
••я до́ смерти уста́л — ölürcesine yorgunum
мы до́ смерти уста́ли в доро́ге — yol bizi öldürdü
мне до́ смерти хо́чется пить — ölesiye susadım, susuzluktan ölüyorum
до́ смерти ненави́деть что-л. — bir şeyden ölesiye nefret etmek
его́ изби́ли чуть не до́ смерти — onu döve döve az kalsın öldüreceklerdi
поги́бнуть сме́ртью геро́я — kahramanlar gibi ölmek
она была́ бледна́ как смерть — yüzü ölü yüzü gibi sararmıştı
смотре́ть / гляде́ть сме́рти в глаза́ — ölümle yüz yüze gelmek
смерть изме́ннику / преда́телю! — haine ölüm!
от сме́рти нет зе́лья — погов. ecele çare yoktur
См. также в других словарях:
nefret etmek — 1) birine veya bir şeye karşı nefret duygusuyla dolu olmak Şu dakikada senden nefret ediyorum, senden böyle hareket beklemezdim. P. Safa 2) tiksinti duymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefret — is., Ar. nefret 1) Bir kimsenin kötülüğünü, mutsuzluğunu istemeye yönelik duygu 2) Tiksinme, tiksinti Şimdi bu satırlarımı hiddetle, nefretle, iç bulantısı ile yazıyorum. A. Gündüz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller nefret duymak nefret etmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAYŞ — Nefret etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUAKARA — Nefret etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yerkmek — nefret etmek, tâmdan bezmek, rabt etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
teneffür — (A.) [ ﺮﻔﻨﺕ ] nefret etme, iğrenme. ♦ teneffür etmek nefret etmek, iğrenmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tiksinmek — den Bir şey, bir kimse, bir düşünce vb.ni kötü, iğrenç veya aşağılık bularak ondan uzak durma duygusuna kapılmak, nefret etmek, ikrah etmek, istikrah etmek Evin kapısından çıkar çıkmaz kendimden tiksinerek sokaklardayım. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
buğzetmek — nsz, e, der, Ar. buġż + T. etmek Kin beslemek, nefret etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
terkemek — ictinab etmek, sıkınmak, nefret etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAYESAN — Doğru yoldan dönmek, udul etmek. * Nefret etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
aşermek — nsz Hamilelikte bazı yiyeceklere karşı aşırı düşkünlük göstermek, çok arzulamak veya nefret etmek, tiksinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük