nefiy
1nefiy — is., fyi, esk., Ar. nefy 1) Sürme, sürgüne gönderme Bu nefiy hadisesinin dehşeti konakta, için için hissolunurdu. Y. K. Beyatlı 2) dbl. Olumsuzluk 3) dbl. Olumsuz kılma 4) man. Yadsıma Birleşik Sözler nefyedilmek nefyetmek …
2NEFİY — (Bak: Nefy …
3EHL-İ NEFİY — Nefyedenler, aksini veya olmadığını iddia edenler …
4NAFİ — (Nefiy. den) Giderici, yok eden, nefyeden, menfi yapan …
5SELBÎ — Nefiy ile alâkalı, nefye mensub olan …
6olumsuzluk — is., ğu Olumsuz olma niteliği veya durumu, menfilik, nefiy Birleşik Sözler olumsuzluk eki olumsuzluk kelimesi …
7sürgün — is. 1) Ceza olarak belli bir yerin dışında veya belli bir yerde oturtulan kimse Sürgünü yalnız memleket hasreti yıkmaz. R. H. Karay 2) Sürülme işi, nefiy Sürgün benim için ölüm gibi bir şey olmuştu. R. N. Güntekin 3) Bir kimsenin sürüldüğü yer… …
8yadsıma — is. 1) Yadsımak işi, inkâr 2) man. Bir yargıdan onun karşıtı olan yargıya geçme, nefiy …
9ELÂ — Arabçada söze başlarken kullanılır. İstiftah harfi tâbir edilir. Beş vecih üzere bulunur: 1 Tevbih ve tenbih, 2 İnkâr, 3 İstifham ı anin nefiy, 4 Arz, 5 Teşvik ve rağbet ettirme, makamlarında …
10Fİ'L-İ MÜSBET — Gr: Müsbet fiil. Kendinde nefiy edatı bulunmayan fiil …
- 1
- 2