nöbet
1nobet — nobét, nobéturi, s.n. (înv.) 1. paradă cu muzică militară, seara, la curtea domnească; serenadă executată de muzica militară turcească. 2. schimbare. 3. obicei, rânduieli. Trimis de blaurb, 27.10.2008. Sursa: DAR nobét ( turi), s.n. – Schimb. – …
2nobet — nóbet m DEFINICIJA reg. pov. zast. 1. smjena u stražarenju; straža 2. meton. utvrđeni red po kojem više osoba obavlja isti posao jedna za drugom; turnus ETIMOLOGIJA tur. nöbet ← arap. näwbä: red, turnus …
3nöbet — is., Ar. nevbet 1) Sıra, keşik Bu akşam nöbet sizde, masrafı siz yapacaksınız. 2) Sıra ile yapılan görev, iş Karlı dağlar başında nöbet geceleri, siper içlerindeki yağmurlu uzun günler. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Hastalık sebebiyle titreme, yüksek… …
4nöbet beklemek (veya tutmak) — 1) asker, polis vb. bir yeri, bir kimseyi, bir aracı gözetlemek, korumak gibi amaçlarla bulunduğu yerden belli bir süre ayrılmamak Geceleyin nöbet bekleyen muhafızlara ve hizmetçilere görünmeden ... inermiş. R. H. Karay 2) kurum ve kuruluşlarda… …
5nöbet şekeri — is. Halk arasında ilaç olarak kullanılan billurlaşmış şeker …
6nöbet çalmak — belli zamanlarda mızıka çalmak …
7değirmene gelen nöbet bekler — bir şeyden birçok kimse yararlanacaksa, herkes geliş sırasıyla işini görmek üzere beklemelidir anlamında kullanılan bir söz …
8NİYABE — Nöbet …
9Nö. — NöBet (International » Turkish) NöBetçI (International » Turkish) …
10MEBERRET — Nöbet şekeri …